Derin ve gerçek müminin aklı işte bu akıldır.Şeriata köle,cihana sultan akıl...
Sayfa 185Kitabı okudu
#sultan
" Sevgi, sabırsızlık demekti. Sevgiliden gelen haber için can atmak, onu öğrenmek demekti. Bu bana, ayrılığın vuslattan bir derece üstün olduğunu düşündürttü. Zira ayrılık olabilmesi için önce vuslat olması gerekir. Vuslatın adı bazen bir bakış, bazen bir görüş, bazen bir merhabadır. Lâkin vuslat, sevenin bizzat kendinden ayrılması demek olup gerçek vuslatta seven ortadan kalkar, sevilen ile bütünleşip kendini onda yok eder. "
Kapı YayınlarıKitabı okudu
Şahsımı değil ,milletimi bu hale getirenlere hakkımı helal etmiyorum!
Allahım helal etmiyorum!
Şahsımı değil, milletimi bu hale getirenlere, hakkımı helal etmiyorum!
Beni, benim için lif lif yolsalar, cımbız cımbız zerrelerimi koparsalar, sarayımı yaksalar, hanümanımı, hanedanımı söndürseler, çoluğumu gözümün önünde parçalasalar helal ederdim de Sevgili'nin (SalAllahu Aleyhi ve Sellem) yolunda yürüdüğüm için beni bu
Gandi hain miydi, kahraman mıydı?
Kimdi bu Gandi? Cidden Hintlileri, İngiliz'in elinden o mu kurtarmıştı?
Gerçek adı Mohandas Karamçand olan Gandi, 1869'da İngiliz işgalindeki ve Müslümanların yüzde 60-65 gibi büyük çoğunluğunu oluşturduğu ve yaklaşık bin yıldır Müslüman Türklerin idaresindeki Hindistan'da doğar. 1888'de İngiltere'ye gider ve birlikte
Sayfa 203Kitabı okudu
"Güzel, bahtiyar ve temiz bir nur idi. O nura baktığım sırada ölümün fakir mi, zengin mi; sultan mı, kul mu; Türk mü, Türkmen mi; Kızılbaş mı, Sünni mi olduğunu kestiremedim. Rüya mı, gerçek mi olduğunu, asıl yurdun bura mı, öte mi olduğunu anlayamadım. "
Sultan Abdülhamid kadar olumsuz koşullarda tahta çıkmış bir hükümdar varsa gösterin bana. Sultan olduğunda Osmanlı İmparatorluğu kevgir gibiydi. Balkanlar yeni ayaklanmaların tehdidi altındaydı, mali açıdan neredeyse sıfır tüketilmişti, Avrupa kamuoyu amansızca saldırılarına devam ediyordu. Tahta çıktıktan dokuz ay sonra patlak veren Rus Harbi neticesinde yaşanan bozguna rağmen, Sultanım imparatorluğa yakıştırılan 'hasta adam' nitelemesini asla kabul etmedi. Başına geçtiği devleti ne pahasına olursa olsun güçlendirmeye kararlıydı. O, devrine damgasını vurmuş ve vurmaya devam edecek gerçek bir ıslahatçıdır.
Sayfa 188 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
