20. yüzyılın modernist romancıları birer yabancılaştırma sanatçısıdır. Kafka da, Joyce da metinlerini alışılmışın dışında, grotesk/yabancı bir atmosfer içinde kurgularlar; geleneksel/ gerçekçi edebiyatın ana dayanağı olan sürükleyici olay zinciri ortadan kalkmıştır. Nejoyce'un ne de Kafka'nın metinlerinde olaya dayalı bir gerilim vardır. Oysa geleneksel romanda, olay zincirinin uzaması, ve yüzlerce sayfalık büyük bir romana dönüşmesi, bunu yaparken de yazarın, bu kapsamlı metnin tekdüzeleşmemesi için entrikalar kurgulayıp okuru ardından sürüklemesi gerekirdi.
Halk mitolojilerinin felsefi bir buyrukla var edilebileceği düşüncesinin bizzat kendisi, ironik şekilde, akılcı bir varsayımdır. Bu, bir insanın rüyalarını kontrol edebileceğini düşünmesine benzer. Schelling, tarihin "mitolojiyi bize evrensel düzeyde geçerli bir form olarak iade etmesi"ni beklemekten söz ederken, yine ağlamaklı bir üslupla da olsa, daha gerçekçi konuşur. Mitolojinin, diğer her şey gibi, kendine has maddi koşulları vardır.
Reklam
"Kamil Bey, yüreğinin derinlerinde uyanan tedirginlikle gözlerini kıstı, Fransız'ın yüzünü seçmeye çalıştı. Bütün Batılılar, hain oldukları için mi bu kadar çiğ gerçekçiydiler, yoksa bu kadar çiğ gerçekçi olduklarından mı bir yerde, ister istemez hain, kaba, bencildiler?.."
Biraz gerçekçi düşündüğümde sonsuza değil sona inanıyorum; çünkü her şeyin bir sonu var, her şeye bir ömür biçilmiş. Kullandığımız telefonun, bindiğimiz arabanın, oturduğumuz evin, ilişkilerimizin hatta aldığımız nefesin. Kısacası aklınıza gelebilecek her şeyin bir sonu var şu hayatta.
Sayfa 146
#dışsalveiçselamaç
Siz içsel amacınızı idrak etmediğiniz sürece bu sizin için önemli olacaktır. İdrak ettikten sonra ise dışsal amaç sizin sırf ondan zevk aldığınız için oynamaya devam edebileceğiniz bir oyun olacaktır. Dışsal amacınızda tamamen başarısız olup, aynı zamanda içsel amacınızı bütünüyle başarmak da mümkündür. Ya da bunun tersi de mümkündür ve bu aslında daha sık görülen bir şeydir: dışsal zenginlik ve içsel yoksulluk, ya da İsa' nın dediği gibi, "dünyayı kazanıp ruhunu yitirmek." Nihai olarak, kuşkusuz, her dışsal amaç er ya da geç "başarısızlığa" mahkûmdur, çünkü o "her şeyin geçiciliği" yasasına tâbidir. Dışsal amacınızın size kalıcı bir doyum veremeyeceğini ne kadar çabuk idrak ederseniz, o kadar iyidir. Siz dışsal amacınızın sınırlılığını gördüğünüzde, onun sizi mutlu edeceği beklentisini, bu gerçekçi-olmayan beklentiyi bırakır ve onu içsel amacınıza tabi kılarsınız.
Hayatı daha gerçekçi algılamayı öğrendiğinizde , içinde gerçek üzüntüyü ve mutluluğu barındıran , çarpıtmadan uzak bir duygusal yaşama kavuşacaksınız.
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.