Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Doğrusu, burada, şu perdenin yanında, savaştaymış gibi yitirdim yaşamımı. Gerçekten mi? Ne korkunç, ne aptalca bir şey! Olamaz böyle bir şey! Olamaz ama, oldu işte!
Yalnızlığım size gülüyor ve normal bir gülüş olduğunu söyleyemem
+: "Neden asosyalsin?" -: "Kendimle baş başa kalmak değil gereksiz insanlar içinde olmak iğrenç, korkunç ve aptalca geliyor; iğrenç çünkü cahil topluluk, farklılık sevmediği için onlardan biriymiş gibi davranmak zorunda kalıyorsun. Korkutucu çünkü asla gerçeklik barındırmayan bir kalabalık yüzünden kendi benliğini silmeye çalışıyorsun ve normal değil. Kendi benliğimizin denk bir zenginliği asla olamazken bu kadar ucuza vazgeçmek akıllıca olmasa gerek?.. Bir de insan ya da toplum olsun belli bir seviyeye gelememişse tahammül etmek zor oluyor. Ayrıma girmeden şak diye hayat kapımı kapatırım. Çünkü konuşmak - sadece kendim ve sevdiklerimle- güzel ama ahlâk konuşmayı sevmiyorum, görgü konuşmayı sevmiyorum kısacası küçük adam tavırlarından oluşan sorunları konuşmayı sevmiyorum: "Bunları çocukken ebeveynlerimiz öğretiyor ha öğretmedi mi birey olduktan sonra sen kendine öğretecektin. Öğretmemişsen sorunlu davranış kalıplarını benimsemişsin ve öyle de mutlusundur. O yüzden benden uzak dur çünkü bana hiç mutluluk vermeyen insan tipindensin..." diye önceden derdim ama artık en fazla "Kalitesiz insanlarla bir bağ kurmuyorum." diyorum. Ve böyle oldukları için onlar suçlu değil ben gerçeği söylediğim için suçlu sayılıyorum: "Allah'ım kendimi kalitesiz sayacağım insanlarla tanıştır beni." diye dua ediyorum. Çünkü benden iyisi illa ki vardır, onları bulup - onlardan da öğrenerek- en harika versiyonuma dönüşmeliyim ve gerçekten insanlarla vakit geçirdiğimi hissedeyim diye. Bir tek benim böyle dualarım/ isteklerim olmuyordur değil mi? ???"
Reklam
176 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
ʙᴜ ᴅᴀᴠʀᴀɴışʟᴀʀıᴍı ᴄ̧ᴏᴄᴜᴋᴄ̧ᴀ ɢᴏ̈ʀᴜ̈ʏᴏʀʟᴀʀᴅı. ᴏʏsᴀ ʙᴇɴ ᴢᴀᴛᴇɴ ʙɪʀ ᴄ̧ᴏᴄᴜᴋᴛᴜᴍ, ᴄ̧ᴏᴄᴜᴋʟᴜᴋʟᴀʀıɴı ᴜɴᴜᴛᴀɴ ᴏɴʟᴀʀᴅı. "Dünyayı Sırtında Taşıyan Balık", Özgür Balpınar'dan okuduğum ilk kitap oldu. Kitabın yorumlarına ve puanına baktığımda beklentim çok yüksekti ve hemen hemen o düzeyde de sevdim kitabı. Önce konusundan bahsedeyim. Kitap Samed
Dünyayı Sırtında Taşıyan Balık
Dünyayı Sırtında Taşıyan BalıkÖzgür Balpınar · Timaş Yayınları · 2020904 okunma
Ne olur herkes mutlu olsa Bütün dünya buna inansa Ben mi mutsuz bir çevrenin içindeyim, herkes mutsuz ama herkesinkini sadece kendi çevresi mi biliyor Annemin biz küçükken dediği gibi " üzülmeyin, böyle mutlu aile tablosu sadece filmlerde olur. Gerçekte hiç olmaz, her aile problemlidir ama belli etmez" mi? Gerçekten hayat bu kadar kara mı? Ben mutlu olmak istiyorum.
-Peki efendim ama ben gerçekten aşık olduğumu düşünüyordum. Şimdi siz benim biraz kafamı karıştırdınız. Bunun sahtesi de mi var? -Bakın Çetin Beyciğim, gerçek aşk uyurken rüyanızda sevdiğinizi görmeniz değil uyanık iken sevdiğinizin hayaliyle gezmeniz demektir. İçtiğiniz kahvede sevdiğinizin kokusunu duymaktır. Gerçek aşk budur. Siz Zeynep hanımı böyle mi seviyorsunuz? - Evet efendim, Ben Zeynep'i tam da böyle söylediğiniz gibi seviyorum.
Küsena YayıneviKitabı okudu
Reklam
Çok uzun süre bir katil olarak yaşamanın kötü yanlarından biri: Kalbimi açacağım tek bir arkadaşım bile yok. Ama zaten başkalarının da gerçekten böyle bir arkadaşı var mı?
188 syf.
·
Puan vermedi
Merhabalar, yakın geçmişte bir şizofrenin hikayesi olarak pek çok yerde paylaşoldığını görmüştüm. Oldukça merak ettim. Ben Suç ve Ceza'yı okurken aldığım zevki hala bulamıyorum, Dostoyevski'nin birçok kitabını okudum ama en az beğendiğim kitap bu oldu. Evet, kıyaslarsak birçok kitaptan iyi ama birçok edebi eserin altında olduğunu düşündüm. Bir dersimizde şizofreni konusunu işledik ve baş karakterimizin gördüğü sanrılar, görsel sanrılar görmesiyle kitap psikolojik olarak doğru gidiyor. Bana karmaşık geldi, gerçekten bir şizofren hastasının gelişi güzel yazdığı bir eser olabilir. Abartılacak yönü olmadan kağıda yazılmış gibiydi. Dostoyevski edebi kaygıya düşmeden böyle bir eser yazmak istediyse kim ne diyebilir. Acaba ben mi alt mesajı anlamadım diye düşündüm, daha derin bir anlamı vardı ben mi çözemedim diye ama okuduğum yorumlarda da beğenmeyen sayısı çoğunlukta görülüyor. Evet, gerçekten bir şizofrenin yaşantısını anlatmış ancak edebi olarak zayıf olduğunu düşünüyorum.
Öteki
ÖtekiFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201921,9bin okunma
Çok uzun süre bir katil olarak yaşamanın kötü yanlarından biri , kalbimi açacağım tek bir arkadaşım bile yok; ama zaten başkalarının da gerçekten böyle bir arkadaşı var mı?
— ... Bu dünyadan göçüp gitmenin zamanı geldi. Buna istekliyim ve sabırsızlıkla bekliyorum. — Neden sabırsızlıkla? —Ne bileyim, belki aptalca bir şey. Ama gerçekten merak ediyorum. Öbür dünyayı değil, Narziss, bunu pek düşündüğüm yok, açıkça söylememe izin verirsen, böyle bir şeye inanmıyorum artık. Öbür dünya diye bir şey yok. Kurumuş bir ağaç dirilmez hiç, soğuktan donmuş bir kuş bur daha hayata dönemez, ölmüş bir insan da bunun gibi tıpkı. Aramızdan ayrılıp gitti mi , belki bir zaman düşünür, anımsarız kendisini, ama bu da uzun sürmez.
Sayfa 287 - YkyKitabı okudu
Reklam
608 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Harikaydı.
Kitabın ilk başları, dürüst olmak gerekirse, bana göre sıkıcıydı. İnsanları şöyle yapıyoruz, böyle yapıyoruz canımızı mı sıktılar? İnsanların kullandığı suya ver 100 lira zam; çizdiğimiz sınırdan bir gıdım öteye mi gittiler, elektrik'e 200 lira zam ekle filan; yok kafa koparmalar, yok katletmeler, vampirler kurbanın kanını içer, sonra kurtlar
Kanla Yazılı
Kanla YazılıAnne Bishop · Martı Yayınları · 202234 okunma
Darmadağın
Hava tüm gün 40 dereceden fazlaydı. İçimden "bu Mersin sıcağı da temmuz ayında daha fena oluyor" derken birden kapı çaldı. Oysa kimseyi beklemiyordum. Kapıyı açtığımdaysa karşımda birisini beklerken bir zarf görmüştüm. Pembe bir zarf. Merakla içini açıp okumaya koyuldum. 3 sayfa mektup vardı içinde. Özensiz bir el yazısı, yanlış imla
Sanki herkesin karakteri bozulmuş veya herkes yozlaşmışlığa o kadar alışmış ki, bunu artık doğal bir durum sanıyor. Peki, gerçekten bu böyle mi olmalı?
Sayfa 94 - Kapra YayıncılıkKitabı okudu
Çocukluğumda içinden çıkılmaz bir kafa karışıklığıyla, ergenliğimde güçlü bir öfkeyle şimdilerdeyse garip, huzurlu, anlayışlı bir kabullenişle irdeliyorum özgür iradeyi. Olmak zorundadan olmalıydıya sonrasında ise olabilirdi belki de diyerek kabul ediyorum olmadığını. Özgür irade yalnızca bir yanılsamadan ibarettir. Tıpkı tanrı gibi o da
İnsan ayağının bir anlamda şekli bozulmuş bir el olduğu çok iyi bilinmektedir. Tırmanmak zorunda olan bir hayvanda böyle bir el büyük bir sakınca oluştururdu; oysa düz bir alanda yürümek zorunda olan bir insan için bu o derece yararlı olmaktadır ki, hiç kimse "normal" bir eli "şekli bozulmuş" bir ayağa tercih etmez. Gerçekten de başka insanların yaşamında olduğu gibi kendi yaşamımızda da birtakım kusurların ya da yetersizliklerin her türlü kötülüğün kaynağı olarak görülmemesi gerekir. Bunların üstün bir nitelik mi yoksa kusur mu olduğu, öznel koşullara göre değişmektedir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.