"Sana bir kez daha tutuldum..."
Merhaba sevgili. Umarım güzel bir bayram geçirmişsindir. Ben İstanbul'daydım. Senin şehrinden, sana da zamanında bahsettiğim iki arkadaşımdan birisi geldi. Birkaç kez onunla buluştum, onun dışında tek başımaydım. Alıştım sevgili :)). Bugün yine bir şeylerin yıl dönümü. Yine kim bilir ne için yazmaya başladım değil mi sevgili, kim bilir o gün
Şeriat hakkında mümkün olduğunca kısaca
Malum tartışmadan sonra binbir çeşit şeriat tanımları yapıldığı görülüyor. Kabaca not edelim. Şeriatsız toplum yoktur. Ülkemizde de Nauru'da da Çin'de de bir şeriat hüküm sürmektedir. Çünkü şeriat; toplumu bağlayan kurallar bütünüdür kabaca. Maalesef çoğu Müslüman(cılık oynayan) için o gözle bakılmasa da net bir kırmızı çizgisi,
Reklam
Ya gerçekten kimseden mesajıma anında dönmesini beklemiyorum, öyle bir hakkım yok, herkesin işi gücü var sonuçta biliyorum ama 24 saat de bekletmezsin yaa. Hiç mi eline almadın o telefonu, gece yatarken biraz bakayım uykum gelsin de mi demedin yaa? Ben mi hassaslaştım bilmiyorum ama üzülüyorum böyle olunca.
... +53
Kuşlar güler mi? Kurşun acıtır mı? Vefa biter mi? Sevgi azalır mı? Dostluk unutulur mu? İnsan kendine öfke duyar mı? Sevgi bırakır mı kendini öfkeye? Nefret ve kinden arkadaş olur mu? Hissetmek yanılır mı dersin? İnsanoğlu uçar mı? İnsanoğlu bu, ne istediğini bilmez diyorlar gerçekten öyle mi? Uyuyormuşuz, milletçe bir uyanış yaşar mıyız? Sevdiğimiz kadar sevilir miyiz? Değer verdiğimiz kadar değer görür müyüz? Ayrıldık diyince biter mi? Gidince herşey yoluna girer mi? Kaybolsam yolum yoluna düşer mi? Göz göze gelsek kalbin kalbime düşer mi? Ağlamak için yaş akması şart mı? İçimiz de ki çocukluğu öldürenler de katil mı? Katil olmak için kan akıtmak şart mıdır? Kefen için beyaz bez gerekli midir? Oysa ne gelinlik giyenler kendi ayakları ile ecellerine, kendi hayatlarını cellatlarina teslim etti Behçet söyler misin her gelinlik giyen gelin mıdır? Kefene sarılır mı insan yoksa giydirilir mı? - Bilmiyorum Efraz biliyorum...
Ömür Hanımla Güz Konuşmaları - Şükrü Erbaş
...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı... ve
Sonra dayanamıyorsun. Her şeyi içine atmaktan yavaş yavaş tükendiğini hissediyorsun. Seni çok iyi anlıyorum diyen herkesin, seni anlamadığını görüyorsun. En yakınından uzaklaşıyorsun. Yapabildiğin en iyi şeyin, yazmak olduğunu görüyorsun. Yazıyorsun. Herkesten saklasan da, gizlesende tükeniyorsun. Hani o dışarıya verdiğin mutluyum imaji var ya, içini yiyip bitiriyor. Biri gelse ve gerçekten de tam anlamıyla yanında olsa, düzeleceksin gibi geliyor. Ama o kadar çok yenilgiye uğradın ki, sevmede, değer vermede, bir yanın hep kimseye güvenme diyor. O yanına yenilmeye başladığın zaman, asıl acıları tatmaya da başlıyorsun. İşte o anlar kalbinin, aklını yendiğin anlar oluyor. Ve benim kalbim aklımı hep yeniyor. Değer vermekte bir sorun yokta, aynı önemi, ilgiyi sevgiyi,değeri göremeyince başlıyor asıl sorun. Asıl sorunlar, asıl canını yakanlar oluyor. Birde yitirdiklerin var, dönülmez yolda bıraktıkların, geri dönmeyeceğini ezberlediklerin. Hani her şeyde derler ya" hayat devam ediyor" aynen öyle. Ne giden geri geliyor, ne kalanlar değerini biliyor,ne yerin, nede kıymetin değişiyor.Sen sadece günden güne eriyorsun, tükeniyorsun, hissizleşiyorsun.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.