Yaşamında işleri pek yolunda gitmeyen Jonathan, bir pazar günü hava almak için dışarı çıkmış gezerken yanına bir çingene yaklaşır. El falına bakıp kehanette bulunan çingene kızın ağzından şaşkınlıkla tek bir cümle çıkar:
Öleceksin!
Zaten fazlasıyla kaygıya boğulmuş olan Jonathan’ı bu kehanet daha da çıkmaza sürükler. İnanmak istemese de kafasında dönüp duran bu söz onu bir şeyler yapmaya zorlarken tatile çıkmaya karar verir. Ve bu tatil boyunca kendinde birçok şeyi değiştiren Jonathan hayata bambaşka bir pencereden bakmaya başlar. Tatil dönüşü hayatı ve hayata bakış açısı tamamen değişmiştir. Sonrası mı?
Bunun için kitabı okumalısınız.
Kitabı merak ettiyseniz, tavsiyemdir.
Kişisel Gelişim romanı okumayı seviyorsanız, tavsiyemdir.
Hayatınızda bir şeyler ters gidiyor ve canınız fena halde sıkkınsa, tavsiyemdir.
Hayatınızda değişiklik yapmak istiyorsanız, tavsiyemdir...
Şahsen ben oldukça beğendim. Jonathan’ın Margie halası ile yaptığı sohbetleri merakla okudum. O sohbetler sizin de hayatınıza ufak da olsa bir dokunuş yapacak ve size belli farkındalıklar katacak, buna eminim. Yazarın daha önce “Tanrı Daima Tebdil-i Kıyafet Gezer” romanını okumuş ve çok sevmiştim. O kitabını da şiddetle tavsiye ederim. Yazarın kalemi oldukça akıcı. İçinizdeki umuda ve sevgiye ışık tutan bir yanı var.
Kitabın arka kapağında kitapla ilgili söylenen bir cümle çok hoşuma gitti, onu da buraya yazmadan edemeyeceğim;
“Hayatın özünün, yaşarken kurduğumuz bağlar olduğunu hatırlatan enfes bir roman.”
-Metronews
Gerçekten öyle…
Okumanızı tavsiye ederim.
Sevgiler.