Mezarın başına gelindiğinde, köy delikanlılarından biri tabu­tun yanına gelip:“Biz senin mezarının başına köy kırlarından, köy ormanların­dan geliyoruz. Fakat cenaze alaylarında taşanması âdet olan çi­çek ve çelenkleri getirmiyoruz. Bizim Suomi’nin içinde, seninmeydana getirdiğin has bahçenin çiçeklerine birer örnek olmaküzere, köylülerimiz bizi seçip buraya gönderdi. Milletin büyük bahçıvanı, son durağında istirahat et! Biz, senin hayırlı çalışma­larını onaylıyoruz. Sen, bir halk doktoruydun. Yüz binlerce köy­lüyü iyileştirdin. Milletin damarlarına taze ve temiz bir kan ver­din. Bizim kaslarımızı ip gibi büktün, güçlendirdin. Ülkemizekahramanlar hediye ettin. Bize sa ğlam ve dürüst çalışmanıntadını tattırdın. Millet, senin heykelini dikmek istiyor. Sen bunu gerçekten hak ettin. Fakat senin en güzel heykelin, bizleriz. Biz-ler, yeni millet hayatının ürünüyüz. Aynı zamanda bu yeni ha­yatın yaratıcısıyız. Gerek erkek gerek kadın, her birimiz, Fin aydınlarının vatana hizmet etmek için nasıl çalışması gerektiğinigösteren, canlı birer heykeliz. Zaman geçtikçe, sağlığa kavuşan milletimizin kalbinde senin anın daha sıcak ve daha parlak ola­caktır.Sen, ne Sezar’dın ne Napoleon’dun. Bir karı toprak işgal et­medin. Bir damla kan dökmedin. Fakat yurdumuza binlerce ye­ni, sağlam, güçlü ve çalışkan el kazandırdın. Milletin sağlığ ı için çalışıp didinen büyük kahramanın adı,sonsuzluğa kadar övülsün!”
Sadakat... Bir insanın başka bir insanla kurduğu her ilişkinin altında sadakat yatardı. Aşktan, sevgiden, dostluktan da önce gelmeliydi güven ve sadakat. Çünkü hiç kimse güvenmediği bir insanı sevemez, saygı duyamaz ve hayatına alamazdı.
Reklam
Çocuklarınızı yetiştirmek için önce kendinizi yetiştirmeniz gerek. Aksi halde, hayvani ihtiyaçlarınız ya da yalnızlığınız ya da içinizdeki boşlukları doldurmak için çocuk sahibi oluyorsunuz demektir. Bir baba olarak göreviniz bir başka benlik, bir başka Josef değil; daha yüce bir şey üretmektir. Bir yaratıcı üretmektir.”
Sayfa 40 - Ayrıntı Yayınları XX
Dinsel benzerlikler 9 (Zina)
❝ Araplarda zina yapan kadınların taşlanması, Tevrat'ta olmasına karşın (Tesniye, 13-23), Kur'an'da böyle bir ceza yok. Zina cezası ile ilgili dört ayet bulunuyor. Bunlar: Nisâ Suresi, ayet 15-16: "Kadınlarınızdan zina yapanlara karşı içinizden dört şahit getirin. Eğer şahitlik ederlerse, o kadınları ölüm alıp götürünceye
Aşka yürek gerek anlasana
Haset, insanın sahip olmadığı bir şeyden dolayı buna sahip olan kişiye karşı hissettiği bir duyguysa; insanın haset etmesine gerek yoktur. Çünkü herkes isterse her an her şeye sahip olduğunu anlayabilir. İnsanın Rabbi varsa her şeyi vardır.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.