Düşünün ki yoğun otların arasında pusulamı kaybediyorum veya tüfeğimi doldurmayı unutuyorum ve kendimi ormanda bir gergedan sürüsünün ortasında buluyorum. Düşüncelerimle aşırı meşgul olduğum için, zehirli bir Afrika yılanına basıyorum. Akşamüstü sivrisinek botlarımı zamanında giymeyi unutuyorum ve on bir gün sonra tropikal sıtmadan ölüyorum. Yıkanırken ağzını kapamayı unutmak bile dizanterinin saldırısına uğramak için yeterli. Bize göre bu olayların nedeni dikkatsizliktir. İlkel insana göre bunlar maksatlı kehanetler veya büyüdür.
Bir parçası olmadığım için hayata düşmanım. Beni içine almayan ama dışına da salmayan hayatla baş edebilmek için devamlı anlam arayışındayım. Anlamı yanlış yerde aradığım için de hep hırçınlaşmaktayım.