-Burası Müslüman bir ülke değil miydi? -Evet hâlen de öyle. -Nasıl olur? Ben hiç Müslüman kıyafeti giyene rastlamadım. -Doğru, fakat bunlar modern Müslümanlar. Ondan dolayı da her hallerinde Avrupa'yı taklit ediyorlar. Gerçi İslam kıyafeti gelenler de var. Fakat hem azınlıktalar hem de elit kesim ve medya tarafından "gerici" diye adlandırılıp dışlanıyorlar.
Müslüman toplumların baskıcı, teokratik, gerici, gelişmemiş, irrasyonel, şehvet düşkünü, kadın düşmanı vb. olarak tasvir edilmesi, İslâm'ın modern Batı'nın "ötekisi" olarak kurgulanmasına doğrudan katkı sağlamıştır. Böylece soğuk savaş döneminin bitmesiyle ortadan kalkan "kızıl tehlike"nin yerini "yeşil tehlike" almıştır.
Reklam
Daha iyi açıklanamazdı... Her gün gerici,yobaz oluyoruz malum...
... " Burada çağın ruhunun paradokslarından biri daha bütün çıplaklığıyla kendini gösterir: Modern insan, anlamdan yoksun olduğu söylenen bir evrende anlam bulmaya mahkum edilmiştir. İnsanın içinden dış dünyaya doğru uzanan bu arayış, her defasında maddi âlemin anlamsızlık duvarlarına çarpar. İnsan kendini ve evreni anlamak için tefekkür etmeye çalışırken, geç modernitenin yeni akımları (teknolojiye râm olmuş bilim, insanı bir tüketim makinesine indirgeyen haz kültürü,mânâyı şehevî görsellikle özdeşleştiren teşhir ve moda akımları, "İnsan insanın kurdudur." diyen ekonomik ve siyasal sistemler) anlam arayışının lüzumsuz bir uğraş olduğunu kulağımıza fısıldamaktadır. Zengin, başarılı, ünlü, güçlü, vs. olmak dururken anlamlı bir hayat arayışı beyhude bir çabadır. Kendini çağın ruhuna bırakanlar yeteri kadar mutlu görünüyorlar. Bizlerin de onlara katılması tek yol olarak sunuluyor. Buna itiraz edenler ise gerici, yobaz, barbar, oyunbozan, ilerleme karşıtı, çağdışı vs. yaftasını yemeye hazırlıklı olmalılar." ...
- Burası Müslüman bir ülke değilmiydi? - Evet! Halen de öyle. - Nasıl olur? Ben hiç Müslüman kıyafeti giyene rastlamadım. - Doğru, fakat bunlar modern Müslümanlar. Ondan dolayı da her hallerinde Avrupa'yı taklit ediyorlar. Gerçi İslam kıyafeti giyenler de var. Fakat hem azınlıktalar hem de elit kesim ve medya tarafından "gerici" diye adlandırılıp dışlanıyorlar.
Modern insan, anlamdan yoksun olduğu söylenen bir evrende anlam bulmaya mahkûm edilmiştir. İnsanın içinden dış dünyaya doğru uzanan bu arayış, her defasında maddî alemin anlamsızlık duvarlarına çarpar. İnsan kendini ve evreni anlamak için tefekkür etmeye çalışırken, geç modernitenin yeni akımları(teknolojiye râm olmuş bilim, insanı bir tüketim makinesine indirgeyen haz kültürü, mânâyı şehevî görsellikle özdeşleştiren teşhir ve moda akımları, "İnsan insanın kurdudur." diyen ekonomik ve siyasal sistemler) anlam arayışının lüzumsuz bir uğraş olduğunu kulağımıza fısıldamaktadır. Zengin, başarılı, ünlü, güçlü vs. olmak dururken anlamlı bir hayat arayışı beyhude bir çabadır. Kendini çağın ruhuna bırakanlar yeteri kadar mutlu görünüyorlar. Bizlerin de onlara katılması tek yok olarak sunuluyor. Buna itiraz edenler ise gerici, yobaz, barbar, oyunbozan, ilerleme karşıtı, çağdışı vs. yaftasını yemeye hazırlıklı olmalılar.
Bütün modern faşist hareketler cehaleti hedeflemiştir; olguları bilinçli bir şekilde öylesine manipüle etmişlerdir ki, ancak bu olguları bilmeyenler karşısında başarıya ulaşabilirlerdi. Çağdaş toplumun karmaşalarıyla ilgili cehalet, modern tipten gerici kitle hareketi için ideal bir yeşerme zemini olan genel bir belirsizlik ve kaygı durumuna yol açar. Böylesi hareketler hep “popülist” ve artniyetli bir biçimde antientelektüeldir.
Reklam
213 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.