Dünyanın İhtiyacı Olan Şey
Dünyanın ihtiyacı olan şey mantıklılık, hoşgörü ve insanlık ailesinin parçalarının birbirlerine bağımlı olduklarının kavranmasıdır. Bu karşılıklı bağımlılık, modern buluşlarla büyük çapta arttı ve komşuya iyi davranmak gibi tamamen dünyevi argümanlar artık, eskisinden çok daha güçlü. Bakmamız gereken şey bu tür düşünceler, gerici efsaneler değil. Sorunlarımıza sebep olanın zekâ olduğu söylenebilir; ama bunları giderecek olan akılsızlık değil. Ancak daha bilgece kullanılan daha büyük bir zekâ daha mutlu bir dünya meydana getirebilir.
Sayfa 197
Sorun Türkiye Cumhuriyeti 'nin vatandaşları arasındaki dini, kültürel, etnik, sınıfsal yahut ideolojik farklar değildir. Sorun, modern devletin dayattığı dar ve tek boyutlu millet ve kültür tanımlarıdır. Bu tanıma uymayan herkes ve her grup - Türk, Kürt, Arap, Çerkez, Müslüman, Hristiyan - bir şekilde ayrımcılığa maruz kalmış, köylü, geri, gerici, işbirlikçi, ajan, gelişmemiş. "göbeğini kaşıyan adam" vs. olarak mahkum edilmiştir. Türkiye 'nin temel sorunu devletin bekası ve temelsiz millet tanımı uğruna horlanan, aşağılanan ve marjinalleştirilmek istenen bütün değerlerdir.
Reklam
Cemal Süreya heyecanla 27 Mayıs’ı Destekledi
Kültür Sanat Şair-yazar Selçuk Küpçük yeni kitabında modern Türk şiirinin belleğine dair bir yoklamada bulunuyor. Cemal Süreya, sağ-sol, şiirde Alevilik ve Kürtlük meselesinin anatomisine iniyor. Cemal Süreya heyecanla 27 Mayıs’ı destekledi Selçuk Küpçük yeni kitabı ‘Modern Türk Şiirinde Bellek Arayışı’nda Türkiye’nin 1950’lerden günümüze
Yetkililer herhalde yeniden canlanan faaliyetleri, yurtdışında ve içindeki gözlemciler tarafından saptanan İttihatçıların bir komplo hazırladığını varsaymışlardı, ama Ziya Hurşit’i durduramamalarının nedeni işin içinde olmaları değil, beceriksiz olmalarıydı. Yine de suikast girişiminin, muhalefeti yok etmek için bir bahane olarak kullanıldığı
Sayfa 522Kitabı okudu
3 Haziran 1925’te hükümet Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nı kapattı. Kapatma kararı, Ankara ve Doğu İstiklâl Mahkemeleri’nin, parti programındaki “dini inançlara saygı” ilkesinin, gerici isyanlara yol açtığı görüşünü alıntılıyordu. İstanbul’daki sol kanat işçi örgütleri de kapatıldı. Hiç kimse onları dinî ayaklanmalara ya da Kürt aşiretlerinin ‘gerici’lerine yakınlık duymakla suçlayamazdı, ama ne de olsa iktidar için potansiyel bir tehdit oluşturuyorlardı. Aralarında Ahmet Emin (Yalman) ve Velit Ebüzziya’nın da bulunduğu önde gelen dokuz gazeteci tutuklanıp yargılanmak üzere Diyarbakır’a gönderildi. İstiklâl Mahkemesi gazetecileri hükümete karşı ‘haksız ve gereksiz’ suçlamalar yaparak Şeyh Sait isyanı için uygun ortam hazırlamakla suçladı. Gazetecilerin davranışlarından dolayı pişman olduklarını belirtmeleri ve cumhurbaşkanından af dilemeleri söylendi. Kendilerinden istendiği gibi davrandılar. Mustafa Kemal yasal nedenler var olduğu halde, onları kişisel olarak suçlamayacağını bildirip, mahkemenin ‘müsamaha’ göstermesini istedi. Serbest kalan gazeteciler derslerini almış olarak İstanbul’a döndüler. Basının hükümeti eleştirmesi son buldu. Ertesi yıl cumhuriyetin kuruluş yıldönümünde affa uğrayan Hüseyin Cahit (Yalçın) ile Zekeriya (Sertel) sürgünden döndü. Aynı aftan yararlanacağını uman romantik şair Nazım Hikmet de 1928’de Rusya’dan geldi, ama onun sorunları henüz bitmemişti. Kısa bir süre tutuklandı, sonra serbest bırakıldı ve ardından iktidar, kedinin fareyle oynaması gibi uzun süre onunla oynamaya başladı.
Sayfa 493Kitabı okudu
368 syf.
·
Not rated
·
Read in 20 days
Altın Değerinde Tavsiyeler Veya Savaş Uçakları da Kaosun Ejderhası Sayılır Mı ? İyi bir okuyucu olduğunu düşünen insanların büyük bir kısmına sorsak kişisel gelişim kitaplarına burun kıvırırlar. Bunların kitap satışını arttırmak için okuyucuyu pozitif duygulara boğan, pohpohlayan kitaplar olduğunu söyleyeceklerdir. Hele o evrene mesaj göndermeli
Düzenin Ötesinde
Düzenin ÖtesindeJordan B. Peterson · Butik Yayıncılık · 202252 okunma
Reklam
322 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.