Ali bin Ebî Tâlib radıyallahu anhın, ashâb-ı kirâmdan İbnü'-Kevvâ diye anılan Abdullah ibni Ebî Evfâ'ya şöyle dediğini duydum:
“Öncekilerin ne dediğini biliyor musun? Onlar şöyle derdi:
"Sevdiğini ölçülü sev, belki birgün düşmanın olur.
Sevmediğin kimseden de ölçülü nefret et, belki birgün dostun olur."
Ali bin Ebî Tâlib radıyallahu anh, Siffîn Savaşı'ında şöyle dedi:
"Akıl kalptedir. Merhamet duygusu karaciğerdedir. Şefkat hissi dalaktadır. Nefes alıp verme de akciğerdedir."¹
1. Beyhaki, Şu'abü'l-îmân (Hâmid), VI, 368, nr. 4340.
"Size dâimâ doğru söylemenizi tavsiye ederim. Çünkü sözünde ve işinde doğru olmak, insanı hayra ve iyiliğe yöneltir; iyilik de cennete iletir. İnsan doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk (doğru söyleyen) olarak kaydedilir.
Yalan söylemekten sakının; çünkü yalancılık, insanı ahlâk kurallarına aykırı yaşamaya iter; ahlâk kurallarına aykırı yaşamak da cehenneme sürükler. İnsan yalancılığı meslek edinince, Allah katında çok yalancı (kezzâb) diye yazılır."¹
1. Buhari, Edeb 69, nr. 6094; Müslim, Birr 103-105, nr. 2607.