Haziran Direnişi
2013 Taksim Haziran Direnişi ve bütün ülkeye yayılan Gezi Parkı eylemleri hem siyasal hem toplumsal hem de entelektüel ortamdaki bütün dengeleri değiştirdi. Gezi Direnişi, soğuk savaş dönemi tutuculuğuna ek olarak 12 Eylül 1980 darbesinden sonra yoğun ve sistematik bir gericileşme süreci yaşayan Türkiye’de köklü bir zihniyet değişimini gerçekleştirerek, bütün kurumları sarstı. Yönü ve doğası değiştirilmeye çalışılan toplumsal yaşam akışının yeniden kendi doğal yatağına dönmesini sağladı.
"Seni milongaya davet ediyorum " Tango yapmayı bilir misin? Diye soruyor. "Tabiiki bilmem" diyor Anna. Genç adam gülüyor. "Ogreneceksin çok kolay "ve iste şimdi Gezi Parkı nin ortasında yüzünde gaz maskesiyle erkeğin kollarında tango yapıyor, adımları şaşıyor ama ne önemi var ki? Şu an tek yapması gereken kendini müziğe bırakmak. Olacak olan olacak...
Sayfa 115Kitabı okudu
Reklam
"Her birimiz Gezi Parkı nin bir agaciyiz " Küçük grup parka yaklaşırken, haykirilan sloganlar, atılan tweet ler böyle söylüyor. MACBETH te "sizi temin ederim, yürüyen bir orman " yazan Shakespeare değil miydi? Işte yürüyen bir orman : çünkü her ağacın bir koruyucusu var, bunlar ayaklarında spor ayakkabılarıyla, üzerlerinde blucinleriyle gülümseyen genç kızlar ve erkekler. Sadece ellerinde cep telefonları. Cep telefonlarıyla devrim yapan bir kuşak.
Sayfa 113Kitabı okudu
"Altında, şehri geceleri temizleyen çöp kamyonları, ışıkları sabaha kadar yanan ürkütücü benzin istasyonları, bir hayalet gibi geçen karanlık Rus tankerleri, boş meydanlar, kimselerin olmadığı Gezi Parkı, bir daha gösteriler olmasın diye boydan boya beton dökülüp çirkinleştirilmiş Taksim Meydanı, onun bir şehir çölü gibi görünen ıssızlığı, Beyoğlu'nun sallana sallana eve dönen sarhoşları, yüksek topuklarının üstünde daha da boy atmış iki metrelik travestiler, içinde ampul yanan camekanlı seyyar arabalarda sucuk-ekmek, köfte-ekmek, nohut-pilav satanlar, Boğaz köprülerinde nöbet tutan polisler, Bizans'ın, Osmanlı'nın, Cumhuriyet'in karman çorman, birbirine girmiş binaları ve tarihi yarımadada eski bir Bizans sarayının kalıntıları üstünde yükselmekte olan kendi yapıları; Konstantiniyye Oteli."
Sayfa 260 - Doğan KitapKitabı okudu
Boş meydanlar, kimselerin olmadığı Gezi Parkı, bir daha gösteriler olmasın diye boydan boya beton dökülüp çirkinleştirilmiş Taksim Meydanı, onun bir şehir çölü gibi görünen ıssızlığı.
Sayfa 260Kitabı okudu
Gezi Parkı'nda neler yaşandığını hatırlıyordum, korkunçtu. Hükümet acımasızca sürmüştü bizim çocukları göstericilerin üstüne. Hepimiz için utanç vericiydi. Bir kez daha anlamıştık kibir ülkede otoriter bir yönetim varsa ilk kaybeden polis teşkilatı olurdu.
Sayfa 140Kitabı okudu
Geri121
218 öğeden 211 ile 218 arasındakiler gösteriliyor.