KARANLIK SOKAKLARIN İSYANKAR DELİKANLISIYIM KINAMAYIN KIZMAYIN İSYANIMA,NAPAYIM SEVDALIYIM ACILAR YAKAMI BIRAKMAZ MUTLULUK YANIMA YAKLAŞMAZ GÜNDEN GÜNE ERİYİP GİDİYORUM UMRUNDAMI DÜNYA SADECE İZLE YOKOLUŞUMU SEVMEYE ÇALIŞMA! GURUR DUY BİRAZ KADERE DİRENİŞİME VE SANA OLAN BU SEVGİME İSYANKAR Bİ BERDUŞUM BU AŞKIN YOLUNDA İSYANIM KENDİME SANA VE BU AŞKINA ELİNİ TUTSAM ALIŞKIN DEĞİLİM BIRAK DİYORSUN AYIPSA AYIP UTANMAM İŞTE YAZIYORUM SONRADA ANASI TİPLİ PİÇLERİN İÇİNE DÜŞÜYORSUN GÖRÜYORUM İSYANKARIM BELKİ AMA DUYGUSALIM BİRAZDA SENİ DÜŞÜNÜP DÜŞÜNÜP AĞLARIM ARADA SIRADA KAPILMIŞIZ İŞTE KURT KAPANINA KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA UYARANLARA KULAK ASMADIM DÜŞTÜM AŞKIN YOLUNA EĞER ÖLÜR GİDERSEM BU YOLDA SEN HİÇ KAFANI YORMA BENDEN KURTULAMAYACAKSIN CEHENNEMDE KALCAZ ZEBANİLER ARASINDA BEN İSYANKAR SENDE GÜNAHKAR OLUNCA!.... (yazar MIZARLI TİLKİ)
Sol Yanım Acıyor Anne Merhaba anne, yine ben geldim Merak etme okuldan çıktım da geldim. Anneler de babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama, Ali “okula gitmezsem annem çok kızar merak eder” demişti de onun için söylüyorum. Geçen hafta öğretmen sağ elimde sarımsak, sol elimde soğan dedirte dedirte Öğretti sağımı solumu. Ben biliyorum artık anne,
Reklam
Baba; anneme iyi bak olur mu? Benden sana evlat vasiyetidir Baba; anneme iyi bak! Akşam büyük bir heyecanla televizyon izlerken sen Şöyle gözünün ucuyla bir kez anneme bak Yaşanmışlıklarını göreceksin o çocuksu bakışlarında Yaşattıklarını yaşatamadıklarını Sana adanmış koskocaman bir ömrü göreceksin bakışlarında Akşamları geç geldiğinde boğazına
Kaybettiğimiz ruhlara, Tam 13 yıl oldu. Eğer Tanrı varsa ve canı sıkıldıkça dünyayı çeken uydusundan burayı izliyorsa, benim gibi kadınların kanallarına denk geldikçe kanalı değiştiriyordur. Bizi eski bir Türk filmi dramında bayağı buluyordur, yüksek zümre edebiyatını seven züppe yaratıcı. Ondan ölesiye nefret ediyorum,
Kan ter içinde gece Kan ter içinde her yanım Her yanım bu gece vurgun içinde Kurşun yemişim, sürgün yemişim Bu sana ilk gelişim Vur emriyle düşmüşüm kapına Düşmüşüm kucağına, bu yara sıcak ana
günlerden pazar,ayın 20 si,yıl 2018...deniz kenarında oturuyorum,deniz uykuda bu arada mışıl mışıl uyuyor..bekçi rüzgarda yeni yeni çıkıyor devriyesine,günaydın diyor erken kalkıp, sayın güneşi bekleyenlere...bulutlar mutlu romantik bir geceden sonra görünürlerde yoklar,galiba biraz şarabın etkisinde kalmışlar...derken güneş çıkıyor sıradağların arkasından gülümseyerek ,insanın içini ısıtarak..,deniiz de uyanıyor uykusunda,hafiften kıprıdanmaya başlıyor...rüzgar devriyesini atıp yine evine çekiliyor,pembe panjurların arkasına...bende eşsiz ikili simit ve çayın yanına peynirei de davet ettim,oturuyoruz beraber...derken akrep 8 de yelkovan 2 de takılıp kaldı..o geçiyordu,her zamanki güzelliğiyle,o berrak yüzü denizi kıskandırıyor,deniz hırçınlaşıyor,güneş kıskanıyor gülüşünü''ben bile bu kadar ısıtamıyorum kalpleri.''diyor ve çekiliyor bulutların arkasına..bulutlar bile kararıyor ben biz bu kadar günahsız,bembeyaz olamadık diye....ağlıyorlar :( gidiyorum yanına O'nun..günaydın diyorum tebessümle birlikte..beklettim mi diye de soruyor,hafif bi üzgünlük..''beklerim tabiki ömür boyu'' diyorum ve sarılıyor sımsıkı...kulağımda bir fısıltı,güneşin gülümsemesine,denizin durulmasına,bulutların dağılmasına,çiçeklerin açılmasına,martıların herkesi günaydın a boğmasına tekrardan neden olan o cümle.... T.Ç.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.