Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hediye

…saf tutku, mutluluğun ve insan gelişiminin temelidir: Eksik parçaya gelince... O sadece çakma bir altından ibarettir.
Reklam
Hikayenin başkahramanı, üçgen şeklindeki bir parçası eksik olan daire seklinde bir insansı robottur. Daire kendini eksik hisseder ve kayıp parçasını bulmak için büyük bir maceraya atılır. Neşeyle dolanır ve şarkısını söyler; "Oh, eksik parçamı arıyorum/Eksik parçamı arıyorum/Hay-di-ho işte geliyorum/eksik parçamı arıyorum." Sonunda daire eksik parçasını bulur, parça yerine tam oturur. Ama sonra mutluluğun elde ettiği başarıda değil, arayışta olduğunu fark eder. Bunun üzerine daire, eksik parçasını nazikçe yere bırakır ve tekrar aramaya koyulur.
Bir hastası Sigmund Freud'a "Hayattaki en önemli şeyler nedir?" diye sordusunda Freud "Lieben und arbeiten," ("Sevmek ve çalışmak,") diye cevap vermişti. Bu ikisini birleştirip zevkle yapılan iş de diyebilirdi, çünkü büyük sporcular da dâhil olmak üzere birçok insanın tutkularını bulduğu yer burasıdır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dahilerin dengesiz olmak gibi bir alışkanlıkları yoktur ama buna yatkınlıkları vardır. Uzmanlara göre muhtemelen duygusal ifadelerin sınırsızlığı yerine mantık kuralları ve akılcı sınırlar içinde çalıştıkları için matematikçiler ve bilim insanları sanatçılara göre daha az ruhsal sorun yaşarlar.
•Konsantrasyon, güçlü bir hafıza gerektirir. •Hayal kurmayı ve güç kazanmak için kısa şekerlemeleri de zaman kaybı olarak görmeyin, bunları içgörü kazanma fırsatları olarak düşünün.
Reklam
Eğer yakınlarınızdan biri dâhiyse çalışmalarının ve tutkularının her şeyden önce geldiğini deneyimleyebilirsiniz. "Dahiler ölene kadar onlar kimse sevmez." Ama sonra severiz, çünkü artık hayat çok daha iyidir.
•Bir dahi meseleyi hızlıca kavrar, fazlasına algılar, herhangi bir akıl hocasını hızla geride bırakır. •Benzer sekilde, dahilerin eylemlerine imha eşlik eder; buna da “ilerleme" denir. •Ayrıca deha aniden belirmez. Söz konusu "evreka" ânı aslında uzun süreli zihinsel muhakeme sürecinin son aşamasıdır.
Woolf'a göre burada derinlere yerleşmiş gizli bir arzu söz konusuydu; "kadının aşağı olmasına değil, erkeğin çok daha üstün olmasına" yönelik bir arzuydu bu. Woolf'a göre erkekler üstünlüklerini garanti altına almak için basit bir strateji benimsemişlerdi; kadınları olduklarının yarısı kadar göstererek erkeklerin iki kat daha büyük görünmesini sağlamak. Woolf buna ayna ya da büyüteç etkisi adını vermişti. "Kadınlar yüzyıllardır erkek görüntüsünü gerçek boyutlarının iki katında gösterebilen büyülü ve enfes bir güce sahip birer ayna görevini yerine getirmişlerdi... Hem Napolyon hem de Mussolini bu nedenle kadınların zayıflığı üzerinde önemle dururlar, çünkü kadınlar daha aşağıda olmasalardı onlar [erkekler] daha büyük gözükemezlerdi. Bu durum kadınların erkekler açısından gerekliliğini kısmen açıklamaya yarar."
Hediye

Hediye

, bir kitabı okumayı düşünüyor
Düşünme Sanatı
Düşünme SanatıJean Guitton
7.7/10 · 35 okunma
Reklam
268 syf.
·
Puan vermedi
Dahilerin Gizli Alışkanlıkları
Dahilerin Gizli AlışkanlıklarıCraig Wright
8.4/10 · 170 okunma
Steve Jobs, 2011'de teknolojinin gerçekten başarılı olması için sanatla bir araya getirilmesi gerektiğini söylemişti. …"Bizi mest eden sonuçlar, teknolojinin liberal sanatlar ve beşerî bilimlerle birleşiminin ürünü.”
Shakespeare’in Hamlet’i, “İyi olmak için zalim olmak zorundayım,” der.
1.053 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.