İnsan ömrü bir anlıktır, özü fanidir, algısı belirsiz, bedeni çürümeye mahkumdur, ruhu bir girdap gibidir. Yazgısı öngörülemez, sahip olduğu ün güvenilmezdir. Sözün özü, insan bedeni akan bir ırmak, ruhu ise puslu bir rüyadır. Varoluşumuz bir savaş ve yabancı bir diyardaki yolculuk gibidir; ünümüz ise unutulmaya mahkûmdur.