İnsan yaşamı sınırlıdır, varlığı akışkandır, eğilimi belirsizdir, tüm bedeni çürümeye yatkındır, ruhu girdap gibidir, kaderi anlaşılmaz ve ünü muallaktır. Kısacası tüm beden bir nehir gibidir, ruh ise rüya ya da hülya gibidir.
Marcus Aurelius
Yabancılaşmak
Yabancılaşmak her şeye.
Anneye, babaya, kardeşe, eşe, dosta, akrabaya, en yakına.
İçten içe, senden sana, kendi kendine.
İçtiğin sigaranın dumanına, savrulan külüne.
Kaldırımdaki sivrilmiş taşa yabancılaşmak.
Sebepsiz gelen hüzne, akan göz yaşlarına.
Yağmura, çamura, kerpiç bir göz odaya.
Sonbahardaki yaprağa, ilkbahardaki o kokuya.
Bir kap sıcak aşa, soğuk bir mezeye.
Geçmişe, geleceğe, gitmelere, kalmalara.
Acıya, mutluluğa, inadına tüm zıtlıklara yabancılaşmak.
Ruhuna, aklına gelene, düşüncelere, hayallere yabancılaşmak.
Senden gidenlere, elvadasız, habersiz.
Geçmişe ve geleceğe, iki dudağın arasına, tanıdık sözlere.
Çocukluğa, o masum bakışlara, körelmemiş duygulara, saflığa.
Nefese, ıslak toprak kokusuna, geldiğin yere yabancılaşmak.
Kim bilir belki gittiğin yere.
Aynalardaki yüzüne, sen olmadığını haykıran yüzüne yabancılaşmak.
Hayata ve ölüme, hiç ölmeyecekmiş gibi yabancılaşmak.
Sen, dünya ve ben, üç ayrı yabancı aynı kubbenin altında.
Birkaç şey yabancılaşmayan, o da içimdeki girdap, kaos ve yalnızlık olsa.
Nedir bu yabancılaşmalar, bilinmeyen.
Belki sonsuz uykuya, ölümün ta kendisine yabancılaşmak.
Gam-ı Umman
Allah tövbeyi kabul ediyor da insanlar etmiyor
Bir günaha başladıysan o günahtan vazgeçmene fırsat vermiyorlar
Bir girdap gibi ne çıkabiliyorsın ne kabulleniyorsın
Çırpınıp duruyorsun.
Taviz denilen şey bu girdabın ta kendisi
“Bu şehir girdap gülüm
Girdapta mehtap gülüm...”
Gürkan Uygun
Papatyalar gibi narin ve de kurak bi' çöldeki mehtap
Sana değmesin istedim üsteledim hallice olup bitap
Okyanusta girdap çek çek hançeri katlet beni
Ben benden kopmuşum, hiç olamamışım iflah
Düzce
Sonunda kahve bulmuşsundur.
Bu sefer etraf hep kalabalık , her masa da farklı bi hikaye ama benim kafam da dönenler ise başka bi girdap
Öldüm de uyandım gülüm...
Bu şehir girdap gülüm
Girdapta mehtap gülüm
Feleğin bir suyu var
Su değil kezzap gülüm...
Boğuk bir bakışın oluyor senin
Bir girdap derinliğinde kayboluyor gibiyim
Erdem Bayazıt