Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Jack London Martin Eden'i yazdığında böyle etkileyici, iz bırakıcı bir roman olacağını tahmin etmemiştir belkide. Hangi yazar bilebilir ki yazdıklarının hangi kuytulara ulaştığını, kimlerde nasıl bir etki bıraktığını. Bilebilirler mi ki; hangi hayatları hangi yollara ittiklerini. Belki bir uçurumun kenarından almış, belki de girdap olup karanlığa çekmiştir birini." ...Mirovek yazarvar.blogspot.com.tr
Çayı karıştırıp girdap oluşturduktan sonra kaşığı ters yönde çevirip girdabı durduruyorum. Çok çılgınım. Baho
Reklam
Yorgun hayatımın yılgın ateşinin külleri arasında, Yaşarken varlığında ki yokluğunla! Boğazımda, biriken suskun buruk hıçkırıkların acısı... Zehir gibi yutkunamaz hale getiriyor sensizliğin kıyısında. Üşüyorum yokluğunun zifiri koyu gecelerinde. Acı girdap dolu dört duvarın arasında, hüzün kundaklı, Sırdaş hayallerimi, örtüyorum gecenin karanlığına. Varlığının içinde sensizlik bir felç gibi çökerken sineme, Hasretin yarası merhemsiz, en zoru sensiz... Uykular haram olunca gecelere... Herkesin derdinin kendine ağır geldiği bu zamanda! Hiç bir tesellinin fayda vermediği ey SOL YANIMIN SIZISI! İnci yaşlarımdan akıyorsun yine... Ben ise sensizlikten yorgun, bitkin, bezgin! "Sevgini yorgan yapıp sarıyorum her gece, üşüyen yanıma" Sensizlik içinde sen dolu hayallerimle... Emrah Aşçı // Onsuz Gecelerim Var Benim kitabından...
Ne acelesi var bu saniyenin? Niye sürekli koşturup duruyor? Hep aynı monotonlukta dönüp duruyor, hiç sıkılmadan. Bazen yavaşlasa, dinlense ya biraz. Dünya dönüyor, saniye dönüyor, yarışıyorlar sanki... Başım döndü, girdap oldu, akıyor meçhule... Dönüyor zaman, mekan ve ben...
Sık sık başı ağrıyordu. Çok ders çalışmasına rağmen "anne çok çalışıyorum fakat unutuyorum" derdi. Bakkala birşeyler almaya gönderdiğimde ne alacağını unutuyordu. Not tutmaya başladı, not tutmasa unutuyorum diyordu. Keşke o zaman farkına varsaydım diye kendimi suçluyorum. Biz çok ders çalıştığı için belki zihni yoruluyor diye
Bazen sanki karşısında biri varmış gibi konuşup, çok değişik bir ses tonuyla gülüyordu. Zaman zaman birden öfkeyle bir bağırıyordu ki, neye uğradığımızı şaşırıyorduk. Ben de de panik atak başlamıştı. Yerinden kıpırdarsa, ben aniden çok korkuyordum. Yanımda bir başkası yükses sesle konuşsa, öksürse çok korkuyordum. O sinirlenince elim ayağıma
Reklam
Boğuk bir bakışın oluyor senin Bir girdap derinliğinde kayboluyor gibiyim Yok gibi yaşamak bu kalkıp kurtulmak gibi kalabalıktan Durma bana türkü söyle anadolu olsun. Erdem Bayazıt
Hafız
Kapkaranlık bir gece... Dalga korkusu ve bu derece dehşetli bir girdap... Sahilde rahatça yolculuk edenler hâlimizi nerden bilecekler? Hafız Divanı'ndan
Bu Kitap Şu Tecellîden Doğdu
Rüya gördüm, çağların duvarı uzuyordu Önümde. Granitle etten bir yığındı bu. Bağrına uğultusu sinmişti milyonların Endişeden kaskatı kesilen o duvarın. Loş oyuklarda vahşi gözler parıldıyordu, Yığınlar, kabartmalar, nakışlar oynuyordu, Zaman zaman önümde açılıyordu duvar. Yeşimden somakiden ve altından saraylar: Uluların, bahtiyarların
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.