Divan-i Kebir'inde de, köleliğe satılan Türklerin, hemen padisahlığa yükselmesini, sonunda, Türkleri köle olarak satın alan ve satan Arapların darağaçlarında sallandırılarak tecziye edildiğini şu cümlelerle anlatmıştır: "Öteki Türk'ü o bir sene esir götürmüşlerdi; bak şimdi bu sene (bunu yapan) Arap darağacında sallanıyor. Yine diyor ki: "Türk'ün başında taç vardır bunu sana iman diye tesmiye edeyim; Hindu'nun yüzündeyse küfür damgası basılmış bulunuyor. "Türk odur ki onun himayesi sayesinde köy ehli yabancıya haraç vermekten kurtulur; Türk o değildir ki tamahkârlığı yüzünden her uğursuzdan tokat yer."
Celaleddin Rumi Mesnevi'sinde diyor ki: "Eğer Türk bir seslenirse, Allah korusun, köpeği bir tarafa bırakın, erkek aslan bile kan kusar" Başka bir yerinde de, "Eğer Türk'ü ziyafete davet ederlerse önce bir Türk usulünde derme ev kurarlar yahut satın alırlar, Türk'ü ancak bundan sonra ziyafete davet ederler" diye hakim ve efendi millet olan Türk'e karşı ihtiram muamelesinin nasıl yapıldığını Türklerin kendi adetlerinden alarak göstermiştir.
Düzgün ve dürüst bir insan olmadıkça hiç kimse hakikatin mabedine giremez çünkü özgür bir akla sahip olmanın yolu kişinin kendisine hükmetmesinden geçer. Diğerleri aylaklığın, tembelliğin, zevklerin ve tutkuların kölesidir ve mabede giriş iznini elde ettiğimiz zihnin saflığından yoksundurlar.
İrade Terbiyesi ll
Jules Payot
130
"Gördüklerimin hepsi düşten ve göz aldanmasından ibaret; düşün içinde muhasebe kayıtlarının ya da doğru dürüst metinlerin olmasının pek bir önemi yok. Çalıştığım büronun giriş kapısı yerine, prensesler hayal etmenin nesi daha anlamlı? Bildiğimiz her şeyin ucu sahip olduğumuz duygulardan birine, bizi biz yapan şeyler ise kendi varlığımıza yabancı bir duyuma çıkar buysa, bizim hem oyuncusu, hem etkin izleyicisi, hatta belediye meclisinin özel izniyle tanrıları olduğumuz bir melodramdır."
HİKÂYE ANLATMA KİTABI/ ANTHONY TASGAL
Merhaba,
Bugün ki önerim İş Dünyası için;
Hikâye Anlatma Kitabı, insanların sayılar ve tablolar sisteminde boğulduğu ve veri bakımından zengin ama içgörü yönünden yoksul bir çağda, hikâye anlatmanın iyileştirici gücüne nasıl geri döneceğimizi adım adım göstermektedir.
ANTHONY TASGAL, hikâye anlatma ve
İdari yaptırım öngörülen kabahatler bakımından ise şahsilik ilkesi geçerli değildir. Temsilcinin islediği kabahatten temsil ettiği tüzel kişi veya gerçek kişi hakkında idari yaptırım uygulanabilir.KK m8
Şair, "Çin putu" diye hitap ettiği bir Türk güzeli için yazdığı şiirinde "Senin cemalin bütün cihanı istila ettiyse, benim şiirim de Rum ülkesinin (yani Anadolu Türklerinin) kalbini kazandı" demiştir.
Mezopotamya halkları binlerce yıl cennete giriş ve çıkış kapıları nın Ruhlar ırmağı diye adlandırılan Büyük Samanyolu Eğrisinin karşılıklı uçlarında yer aldığına inandılar. Öldükten sonra ruh lar göğe geçiş yolu olarak Nişancı takımyıldızını (yay burcu) ve gece ve gündüzün eşit olduğu sonbahar ekinok.sunu beklemek zorundaydılar. Yeryüzüne tekrardoğuş da yalnızca ilkbahar eki noksunda karanlık gökyüzündeki İkizlerin (Gemini) çıkışıyla mümkün olabilirdi.
İtiyadi suçun oluşması için fiilin tekrarlanması şarttır. İtiyadi suçta fiiller ancak belirli bir yoğunluğa ulaştığında cezalandırılır. Oysa zincirleme suçta her suç birbirinden bağımsızdır ve ilk fiil işlendiğinde suç cezalandırılabilir.
Sinan akyüzün okuduğum bütün kitaplarını çok severim ilk sayfasından son sayfasına kadar tutar kitap beni. Malesef bu kitap için aynı şeyi söyleyemiycem yaklaşık 100 sayfası çok amatörce yazılmış Amir'in içindeki duyguyu tam verememiş. Asıl olay Amir'in gerçek annesini bulmasıyla ve amina Terziç'in başından geçenleri anlatmasıyla başlıyor. Hain sırpların boşnak müslüman kardeşlerimize yaptığı bütün kötülüklere bir kez daha şahit oldum. Tecavüz çocuğu olan Amir babasını bulur ve kendi elleriyle geçiken adaleti yerine getirir. İşte tam da burda bnmde içimde yanan ateş söndü. Kitabın giriş vasat fakat gelişme ve sonuç kısımlarını severek okudum.
Ben AmirSinan Akyüz · Alfa Yayıncılık · 2023635 okunma
Güvenlik bunun adı tarihin ilk gününden beri İpek Yolu'nda kervanları koruyup kaleleri koruyup halktan haraç alırlar hayatlarımızı mahveden bir gizli pazarlık! Yüzyıllarca bu düzeni değiştiremediğimize göre başka şeyler düşünmeli