ŞU İNCELİĞE BAKARMISINIZ ALLAH resulü bir gün camiye giderken yolda ezân ile dalga geçen yahudi çocuklarını duydu. Aralarından birinin sesi çok güzeldi ve o ezânı ağzını eğip bükerek söylüyor diğerleri de ona gülüyordu. Bizler olsak ne yapardık bu durumda ? Şiddet, hakaret...? ALLAH rasulü yolunu değiştirerek çocukların olduğu yöne doğru
Annabel Lee
Senelerce senelerce evveldi Bir deniz ülkesinde Yaşayan bir kız vardı bileceksiniz İsmi; Annabel Lee Hiç birşey düşünmezdi sevilmekten Sevmekten başka beni O çocuk ben çocuk, memleketimiz O deniz ülkesiydi
Reklam
MİSAFİR AŞKLAR
Biz aşkı ustalarından, Yeşilçam'dan öğrenen insanlarız. Bizim için aşk; Hülya'nın Ediz'e, Gülşen'in Tarık'a, Türkan'ın Kadir'e bakışlarıydı. Münir'in Adile'ye sarılışı, Şener'in ne olursa olsun Ayşen için mücadeleyi bırakmayışıydı. Onlar sayesinde sevginin, özleminin, kavuşmanın, mücadele edebilmenin ne kadar büyülü olduğunu gördük. Bir insanın sevdiği için neler yapabileceğine, imkânsızların dahi nasıl dize getirildiğine şahit olduk. Onları izledikçe menfaatsiz ve tertemiz aşkların hayalleriyle büyüdük. Hangimiz kendimizi onların yerine koymadık ki... Ve bir gün aşk kapımızı çaldığında; biz Türkan olursak karşımızdaki de Kadir olacak sandık. Filmlerdeki gibi "Mutlu Son" olacağına inandık. İşte orada yanıldık! Gelenler ne Kadir'diler ne de kadir kıymet bildiler. Sever dedik sevmediler, gitmez dedik gittiler, gelir dedik gelmediler... En sonunda anladık ki onlar aşk değil sadece misafirdiler. "Aşk masal değil ki hep iyiler kazansın."
Takılıp Gidesi Varmış Bir Yalanın Peşine...:)))
Sanırım 8 – 9 yaşlarımdayım, karşı komşumuz vardı şen şakrak 3 çocuklu Emel teyze. Sık sık gelir giderdi bize, Kocası Emin amcayı ise arada sırada görürdüm. Gerçi sadece ben değil karısı dahil herkes arada sırada görüyor. Adam sağda solda, rastlayana aşk olsun … Bir sabah erkenden çocukları ile birlikte geldi Emel teyze. Hırpalanmış yüzü gözü
Ölmeden ölmeye hazır mısın? Aşk ile yanmaya var mısın? Yalın ayak yürür bu yolda, Ayaklarım acıyor diye sızlanır mısın? Yoksa sen aşkı tanımaz mısın? Bir hülya görünüyor uzaklardan, Gerçekten cehennemdir o, hiç korkmaz mısın? Eyvah! Sen ibret almaz mısın? İşte evla leke fe evla, Gördüğüm benden başkası değil, Kusur görenindir inanmaz mısın? Bu
Svetlana Aleksiyeviç (2015 Nobel Konusmasi)
Nigâr Hacızade Belaruslu gazeteci-yazar Svetlana Aleksiyeviç, savaşı, şahidin anlatma yükümlülüğünü, edebiyatını, ömrü boyunca yanı başında olan sesleri anlatıyor. Kaybedilmiş Bir Savaş Üzerine: Svetlana Aleksiyeviç’in Nobel Edebiyat Ödülü Nobel Edebiyat Ödülü’nün bu yılki sahibi Belaruslu yazar Svetlana Aleksiyeviç, 7 Aralık’ta ödül
Reklam
marifetli yalnizlik
Oğuz Atay "Bana haksızlıklar yapanlar yanıldılar. Ben iç dengemi kaybetmedim. Demek bütün bu üzüntüleri yaşamaya ihtiyacım varmış. " Diyordu kitabında. İhtiyacı ile gücünü denkleştirmeyen Madak ise : "Ve şimdi şöyle dua ediyorum Tanrı’ya: Olanlar oldu tanrım Bütün bu olanların ağırlığından beni kolla!". İnsan, işte böyle bir diyalektik kıskacın içerisinde kıvranarak varolmakta. Ne yapacağını bilemediği durumlara girmeden, neyin ne olduğunu bilemiyor. İnsanın hata yapmaya ihtiyacı var, hatasının bedelini ödemeye , üzüntüye , düşmeye ve yeniden kalkmaya ihtiyacı var. Her şeyi yaşamak arzusu ile katılaşıyor ve soğuyoruz. Yaşama coşkusu ile sona doğru koşuyoruz. Biz bu zaman içinde yol alırken bizden alınanlarin hesabını sorma sormaya cüretimiz edemiyoruz. Bizim olmayanlar bize geldiler ve bizim olmadan gittiler. Her defasında Kâlû Belânın devajusunu yaşadık o karanlık köşemizde. Evet, her defasında ;ancak O'ndan yardım diledik. Kimimiz mujdelendi; ama cibrille ama sıcak bir gülüşle. Bilmiyorum marifet görebilmekte mi yoksa bir yerlerde birileri ya da bir şeyler tarafından sevilmekte mi ? Marifeti olanlardan arta kalanlar da ise hüzünlü bir yalnizlik var. daha kötü durumda olanların ise umutlu bir yalnızlığı. /Aysel Mamoste instagram.com/p/CGxseGhlW74/?...
Çocuklarınızı Yaz Kur'an Kursuna Gönderiniz
Çocuklarını Yaz Kur’an Kurslarına Göndermeyi Düşünmeyen Anne-Babalara Düşünün! Mahşer yerindeyiz. Herkesin kendi derdine düşüp kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve oğullarından bile kaçacağı o dehşetli gündeyiz. Sorgu sıramızı bekliyoruz. Heyecanlıyız, titriyoruz ve korkuyoruz. Birazdan her şey ortaya dökülecek. Ve sorgu sırası bize
Senelerce senelerce evveldi Bir deniz ülkesinde Yaşayan bir kız vardı bileceksiniz İsmi; Annabel Lee Hiç birşey düşünmezdi sevilmekten Sevmekten başka beni O çocuk ben çocuk, memleketimiz O deniz ülkesiydi
(Allahım sana bunları getirdim) diyecek kaza namazımız var mı?
Gardiyanların ayak sesleri koğuşun kapısında son buldu, getirdikleri genç bir mahkumu bıraktılar ve gittiler. Yeni gelen genç içeridekilere selam verdi ve kendisine gösterilen boş yere oturdu. Koğuştakiler ona hoş geldin, geçmiş olsun dediler. İçlerinden en yaşlı ve olgun olanı gencin yanına yaklaştı ve ona ilgi gösterdi, bir anlamda
Reklam
Bir limandayım şimdilerde Gidenlerin dönmediği Vedaların kuşlar gibi Özgürce dolandığı bir limanda Gidenlerimi uğurluyorum Gözlerimde bir kaç damla yaş Yüreğimde derinde bir sızı El sallıyorum gidenlerime Dönmeyeceklerini bile bile Oysa içimde geri döneceklerinin Umudu çırpınıyor Konduramıyorum bir türlü Gidenlerimin üzerine Vefasızlığın elbisesini Yakışmıyor çünkü üzerlerine Onlar benim gidenlerim işte Bir gün ansızın çıkıp geldiler Ve yine bir gün ansızın çekip gittiler. MAVİ KIRLANGIÇ
ŞU İNCELİĞE BAKAR MISINIZ❗ ― Allah Rasûlü (s.a.v.) bir gün Mescid―i Nebevi'ye giderken, yolda ezân ile dalga geçen yahudi çocuklarını duydu. ― Aralarından birinin sesi çok güzeldi ve o ezânı ağzını eğip bükerek söylüyor, diğerleri de ona gülüyordu. ― Bizler olsak ne yapardık bu durumda? ― Allah Rasûlü yolunu değiştirerek, çocukların
Kimler geldi buraya neler, neler istediler , Sonra hepsi'de bu dünyayı bırakıp gittiler. Sen şimdi , hiç gitmeyecek gibisin değil mi ? Ya ... işte onlar'da senin gibiydiler.
Ömer Hayyam
Ömer Hayyam
Okumuş Bir İşçi Soruyor
Yedi kapılı Thebai şehrini kuran kim? Kitaplar yalnız, kralların adını yazıyor, yoksa krallar mı taşıdı kayaları? Bir de Babil varmış boyuna yıkılan, kim kurmuş Babil’ i her seferinde? Altın şehir Lima' nın, hangi evinde otururmuş acaba yapı işçileri?
Ortaçağ'daki Cadılar
Neden lanetlendiler? Nasıl yakıldılar? Büyü gerçekten var mı? Dilimizdeki "Cadı Avı" terimi nedir? Hepsinin üzerinde duralım... Şimdi hemen hemen herkesin aklına Tatlı Cadı gelir. Peki bizim bu cadılar gerçekten tatlılar mıdır yoksa sivri burunlu garip şapkalı yaşlı kadınlar mıdır? Şeytanla seks yapıyorlarsa Lucifer seçici değil
962 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.