Gizem
@gizemnurerbey
15 okur puanı
Kasım 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Londra'da yapılmış beş hırsızlıktan dördünün nedeni açlıktı . Cezaevine ağlayarak giren Jean Valjean oradan duygularını kaybetmiş bir adam olarak çıktı. Oraya umudunu kaybetmiş bir halde girmiş ve oradan karamsar bir ruh haliyle ayrılmıştı.
Bu ruhta neler değişmişti?
Sayfa 103Kitabı okuyor
Kökünden testereyle kesilmiş genç ağacın bir avuç yaprağı ne haldeydi ?
Sayfa 101Kitabı okuyor
Altın bulmaya çalışan insanlar vardır ,o, merhamet bulmaya çalışıyordu."
Sayfa 68Kitabı okuyor
Okur Takip Önerileri
Karmaşık düşünceler kafa karışıklığını da beraberinde getirir."
Sayfa 67Kitabı okuyor
Gerçekten de her şey oradaydı ve bundan başka ne istenilebilirdi? Gezinmek için küçük bir bahçe ve düşlere dalmak için sonsuzluk. Ayaklarının altında ekip biçebileceği bir toprak, başının üzerinde inceleyebileceği ve üzerinde düşünebileceği sonsuzluk; yerde birkaç çiçek ve gökte tüm yıldızlar
Sayfa 66Kitabı okuyor
Aç insanlar var ! Üşüyen insanlar var ! Yoksullar var ! Yoksullar var! diye fısıldayan şu gereksiz eşyalardan tek birine bile sahip olmak istemezdim. "
Sayfa 55Kitabı okuyor
Yıktınız . Yıkmak yararlı olabilir ama öfkenin karıştığı bir yıkıma güvenmem ."
Sayfa 46Kitabı okuyor
Çürüyeni düşünmeyin. Bakışlarınızı sabitlediğinizde sevgili ölümünüzün canlı ışığını göğün derinliklerinde göreceksiniz," derdi . İnancın kutsal olduğunu bilirdi. Umutsuzluğa kapılanlara tevekkül içindeki insanı göstererek öğütler verip içlerini rahatlatmaya ,bir çukura bakan acıyı yıldıza bakan acıyı göstererek dönüştürmeye çalışırdı.
Sayfa 21Kitabı okuyor
"En ulvi şeyler en az anlaşılır şeylerdir."
İş Bankası Yayınları /1Kitabı okuyor
"Bir silgi gibi tükendim ben . Başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım, mürekkeple yazmışlar oysa .Ben kurşun kalem silgisiydim . Azaldığımla kaldım."
... sonsuz eski ,ama buna rağmen sonrasız yeniydi .
Çünkü bir insan kendini sınırladığı ölçüde,sonsuzluğa da yaklaşmış demektir ; özellikle dünyaya sırt çevirmiş gibi gözüken bu tür insanlar ,özel malzemeleriyle kendilerine karıncalar gibi tuhaf ve gerçekten bir defaya özgü küçük bir dünya modeli inşa ederler .
"İnsan yaşadıkça anlıyor ki , kendi kayığını kendin çekmezsen bir yerlere gidemiyorsun. "
Katharine Hepburn