''Ruhsallık açısından, kendi kendimi yıkıma uğratıyorum; artık, yaşıyor sayılamam. Duyarlığım, taşların düzeyinde ve asalaklardan kurtulmasına az kaldı, terk edilmiş şantiyelerin böceklerinden kurtulmasına. Ama bu ölüm, çok incelikli bir ölüm; benden doğan bu ölüm, etimin bir çeşit seyreltilmesi biçiminde gerçekleşiyor. Zekânın artık kanı yok.
bir denizde bir öykünün sayısızdır yolları kimi vurgun yemiş gizilgüç kimi ahtapotun kolları
Alabalık ile SiyambalığıKitabı okudu
Reklam
Ama aslında biz, zengin ve yüksek eğitimli beyazlar kendi arkamızı çıplak bıraktık. Ön çıplaklığımızı biraz felsefeyle kapatıyoruz (Hıristiyan, Marksist, Freudo-Psikanalist) ama kıçımız açıkta, şark rüzgarlarının insafına kalmış. O zavallı yerli, diğer yandan, arkasını korumak için bir teolojinin incir yaprağına kendini aşma deneyiminin kuyruk yamasını eklemek akıllılığını gösterdi. Hazırlanmış veya gelecekte hazırlanabilecek herhangi bir uyuşturuoo veya meskalin etkisi altında olanlarla insan hayatının nihai amaç ve sonu: Aydınlanma. Muhteşem Hayal'in gerçekleşmesini eşit tutacak kadar aptal değilim. Bütün önerdiğim şu, meskalin deneyi Katolik teologların tanımlamalarıyla "bir bedava kerem" , kurtuluş için gerekli değil, ama gizilgüç olarak yararlı ve eğer alışverişi kolaylaştırılırsa şükranla kabul edilmeli. Sıradan algılanmanın kalıplarından sıyrılmak, birkaç zamansız saat için dış ve iç dünyaların gösterilmesi, hayatta kalma saplantısıyla yüklü bir hayvana veya kelime ve fikir saplantısı olan bir insanoğluna göründükleri gibi değil, ama Özgür Akıl tarafından algılandıkları gibi doğrudan ve koşulsuz olarak; herkes ve özellikle entelektüeller için paha biçilemez değerde olan bir deneyim bu. Entelektüel için ise tanım gereği, Goethe'nin deyimiyle "sözcüğün aslında verimli" olduğunu kabul eden insan için demek. O "gözlerimizle algıladığımız, öyle olmasıyla bize yabancıdır ve bizi derinden etkilemesi gerekmez" şeklinde hisseden insandır.
Geri115
160 öğeden 151 ile 160 arasındakiler gösteriliyor.