Yine yıllar önce okumuş olduğum enteresan ve pek bilinmeyen bir kitap. Kitaptaki karakter Solipsist bir kişilik.
O halde biraz bu kuramdan bahsedelim. " Solipsizm (ya da tekbencilik), sadece bireysel ‘ben’in varlığını tanıyan aşırı idealizm içeren bir görüştür. Varlığı düşünceye indirgeyen idealizm zorunlu olarak tekbenciliğe varır. Her şey düşüncemizde varsa ve düşüncemizin dışında hiçbir nesnel gerçeklik yoksa, gerçek olan sadece bizim varlığımızdır demekten başka çıkar yol yoktur. İdealizmin bu zorunlu sonucuna göre öteki insanlar da ancak benim düşüncemde vardır.Öyleyse evrende tek gerçek sadece ‘ben’im."
Solipsizm sendromu ise, bir psikolojik rahatsızlık olup birey zihninde kendisini Dünya'nın dışında olmadığını hisseder. Devam eden soyutlama dönemleri bireyi bu rahatsızlığa hazırlar. Özellikle, bireyin boşlukta yaşamasının zaman içerisinde uzayan dönemleri gizilgüç gibi nitelenir.
"İnsanlar yiyecek ekmek ve yatacak yer buldular mı, düşünmekten kaçınırlar." diyen Voltaire'in bu görüşüne oldukça uygun düşen karakterimiz hiç çıkmadan kaldığı otel odasındaki bir delikten başkalarının hayatını gözlemleyerek çıkarımlarda bulunur.
Eh artık kitabı bulup da okursanız ne demek istediğimi sanırım anlarsınız.