Evet, sembolik bir hedef belirledim. Çünkü ben dört duvar arasında sadece kitap okuyan bir biblo değilim. İnsanım! Tiyatroya, sinemeya gideceğim. Gezeceğim, yeni yerler keşfedecegim, yeni insanlar tanıyacağım, yeniden aşik olacağım belki de. Yıllardır sadece hayatının kenarında oldugmu farkettigim kişileri de eledim. Ve ben kaldım geriye, okumak istediğim kitaplar, izlemek istediğim filmler, görmek istediğim yerler. Ve tabiki herşeyiyle karşılıklı alma verme dengesinin eşit olduğu çok güzel dostluklarım.
Yaşanan herşey zamanla soluyordu. Öyle bir soluyordu ki belli belirsiz bir iz bırakıyordu arkasında. İnsan bu ize bakıyor ama yaşadığından emin olamiyordu.