Okadar kalabalıklaştı ki zihinler,
İnsanlar kendi seslerini duyamaz oldular.
Ahlak Felsefesi
Göç ve çıkar ilişkileri, totaliter ve bireysel şiddet çeşitlilik bağlamın bilginin oluşumuna etkisi yeni bir "dönüşüm" habercisidir.
Öncelikle de, dünyadaki yetersiz beslenen insanların yaklaşık dörtte üçünün kırsal bölgelerde yaşaması gibi en önemli olgudan hareket etmek gerekiyor. Kırsal bölgelerde yaşayanların arasında çoğunlukla, yetersiz ekipmana, elverişsiz yerleşim yerlerine ve konutlara sahip köylüler var; aynı, kentlerde yaşayan ve kendileri kadar yoksul olan tarım
Sözlerine anlam yükleyen gözleri miydi? Yoksa gözlerini bunca anlamlı kılan sözleri miydi?
“..kilisenin bahçesinde mumdan bir harita
bütün göç yollarının iki ucuna tutunmuş
'geride kalmanın cezasıyım -diyor-
biliyor musun, hoyratlık değil de
incelik yakıyor canımı...'”
|Şükrü Erbaş
Muhacir Allah'ın yasakladığı şeyleri terk eden kişidir. Bu bakış açısından hicret, kalpte gerçekleşen bir göçtür. Kötülüklerden iyiliğe, nefsin arzularına kölelikten özgürlüğe ve Allah'a kulluğa göç.
Sayfa 15
Balkonda
Kendiliğinden sönmüş bir sigaranın yanında buldular beni
Senin hatrına uçarken kuş
Hem üşenmiş hem vakti geçmiş göç mevsiminin Dudaklarından aşağı süzülüyordu yâr üstüne yâr sevmek
Alnında vedaya hazırlanmış bir perde!
İzdiham Dergisi
Ellerimizle eşelediğimiz yaranın duası yok sözlerimizle yalvardığımız tanrının dili...
Gör bak
toprak nasıl da kucaklar bir yarayı
toprak nasıl da bir yara.
"Bir baba özenle silinir bazan"
Gülten Akın
Dilimdeki ölü kuşlardan sordular adımı
içi oyulmuş evlerden
kâhır dedim
K â h ı r....
Gör bak nasıl da kâhır
beklemek
nasıl da kâhır bir taşın dilini bilmek.
"İki dünya arasındayım
her ikisinde de rahat edemiyorum."
Thomas Mann