Sonra içime ve hatta dışıma kapandım.. Küsmek gibi bir şey, bir çeşit olmayan hayat.
Zaten hiçbir şeyi kararında bırakamamak ve ortasını bulamamak gibi bir sorunum var benim. Epeyce göçebe yaşadım, sadece iki valizim oldu. Bir yığın insan tanıdım ama hep yalnızdım..
"Bu yerlerde trenler doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir... Gider gelirdi..."
400 sayfalık kitap sadece tek bir günde geçen vakti anlatıyor. Fakat o tek gün hikaye içerisindeki kahramanların anılarıyla uzun zaman dilimlerine ayrılıyor.
Kısacası şöyle diyebiliriz; bir gün içerisinde geçen o vakit yüz yılları göğsüne
Öncelikle incelemeye geçmeden, bir düşüncemi sizinle paylaşmak istiyorum. Bir kitabın övülmesini veya klasik olmasını kriter almayın. Küçükte olsa bir araştırma yapın. Özellikle kitabın yazarının hayatını, düşünce yapısını, fikirlerini benimseyin. Ki böylelikle yazar kitaba kendini ne kadar vermiş, kendi yaşantısından size bir şey sunabilmiş mi:
Ya kaçanlar?
Şimdi her biri
Bir başka köyde göçebe
Birbirinden yüce dağlarda koçer.
Yalın ayak giden çocuklar
Ayaklarına sivri kayalar
Dikenler bata bata gitti...
Sanırım bu olağanüstü esere inceleme yapmam çok zor olacak demiştim 3 yıl önce ilk incelememi yaparken. Ve hatta biraz da uzun gelecek ama bu seferlik de böyle olsun diye devam etmiştim...
Semih Doğan 'e teşekkür etmiş ve onun beni bu seri ile tanıştırmasına minnet duymuştum. Onun incelemesi ile seriye başlamış hatta onunla bu sayede iletişim kurmuş
Küçük İskender
Ayak izlerimizde ölüp erimiş peri pelerinleri
Periler birbirine düşman, pelerinler birbirine küs
Sana bugün bir mektup yazdım:
En çok
En çok güllerden sözettim
Bu tür niteliksiz ve gereksiz kitaplara maruz kalmamak için kitap önerileri verdiğim YouTube kitap kanalıma abone olabilirsiniz: youtube.com/c/alintilarlaya...
Bu kitabın incelemesine başlamadan önce site yönetiminden kendi incelememin üstüne, bazı gönderilere koyulan "Dikkat, bu gönderi rahatsız olabileceğiniz müstehcen
Sitede yaptığım ilk inceleme, Van Gogh aşığı olduğum için bu kitabı puanlayarak geçmem çok büyük vefasızlık olurdu, dolayısıyla uzun bir inceleme olacak… En başta söyleyebilirim ki sayısız kaynak okudum, video izledim Van Gogh’la ilgili, ancak bu eser tamamen birinci dereceden bir kaynak, o yüzden onu başkalarından değil, kendinden tanımanızı
Kitabı en sonunda bitirdim. İlk bölüm inceleme, ikinci bölüm ise bir öyküdür. Keyifli okumalar dilerim.
İlk Bölüm:
Maksim Gorki’nin bir eseri daha biter ve böylelikle onun gönlümde yükselişi tüm hızıyla devam eder. Bilemiyorum… Okuyacağım sürüyle kitap, tanışacağım onca yazar olacaktır lakin mümkün müdür? Gorki’nin samimiyetini, çocuksu ruhunu,
-Alıntı:
twitter.com/idizerhan/statu...
Yeri ve zamanı olmayan şeyler söyleyeceğim. Tedirginim ve şimdi söylemezsem anlamı kalmayacak.
Birçok afet bölgesindeki tecrübelerimden örneklerle dikkat çekmek istediğim meseler var. Çünkü tedbir alınmazsa, dikkat edilmezse çok kötü şeyler
Çok yorucu bir okumadan geldim, kitaba dair ne anlatabilirim diye düşünüyorum dünden beri.
Kitabın “e” harfi bulundurmayışı, çevrildiği diğer dillerde de “e” harfi kullanılmadan çevrilmiş olması tam bir reklam kampanyası olmuş. Yazarın bunu “Auschwitz” kampında “kaybolan” annesine ithafen yazdığını okumayan da kaldıysa tekrar belirtmiş olayım. E