Kız Kardeş Şarkısı kraliyet ailesindeki üç kız kardeşin gözünden anlatılan bir kitaptır. Yaşadıkları topraklar büyüyle korunurken kralın büyüyü bırakıp, yasaklayıp din değiştirmesi sonucu büyünün kaybolması, ülkenin ve toprakların verimliliğini yitirmesini eleştirmektedir.
Kitabın neredeyse ilk 100 sayfası bu eleştiri üzerinedir. Geri kalan sayfalarda aşkın insanı ve bir krallığı nasıl bir felakete sürükleyebileceği, diplomatik stratejiler, özüne bağlılık, savaşlardan oluşur.
Ne söylesem spoi kaçacağı için çok bir şey de söyleyemiyorum. Büyü demişken öyle harry potter tarzı bir büyüden bahsetmiyorum. Kehanet, şifa gücü, toprakların verimli hale gelmesi, doğa olaylarından bahsediyorum. Daha çok avatar misali.
Kitabı okurken nedense gök türk inancından islamiyete geçişimiz geldi aklıma ve olan tüm olayları o dönemle karşılaştırdım, o şekilde hayal ettim. Siz de okurken bundan çok parça bulacaksınız. Bu yönden de beni çok etkiledi.
Öneririm, ben beğendim.
Bakır Gök, Latin Amerika ülkelerinin yazgısı olmuş -ya da oldurulmuş- şiddeti işleyen çok iyi bir roman. Meksikalı yazar Emiliano Monge, isim belirtmeden kendi ülkesinin kırsallarında, küçük bir kasabayı yerleştirmiş romanın merkezine ama tüm Latin Amerika genelini yansıtıyor anlattıkları. Sömürgecilik ve kölelikle dolu geçmişin gölgesinde, yerli
1943 yılında Atsız yeniden dergi çıkarmaya teşebbüs eder. Atsız Mecmua'nın devamı olacak olan dergi Türk Sazı adını taşıyacaktır. İmtiyaz, Nejdet Sançar'ın eşi Reşide Sançar adına alınmıştır. Bayilerle anlaşmaları yapılan, Tasvir ve Cumhuriyet gazetelerinde ilanları çıkan dergi 15 Mayıs'ta dağıtıma verilmek üzere 14 Mayıs'ta
Çünkü biz, yalnızca bizi tedirginliğe sürükleyen, yerle gök arasında akıl ve hayalimizden geçirmeyeceğimiz kadar çok gizin saklı bulunduğu inancını bize vermeye elverişli olayları duyar, işitiriz.
Kitap, havacılık tarihinde dikkat çeken olayları sade ve akıcı bir dille anlatıyor. Karışık havacılık tabirlerinin çok az olduğu kitap, özellikle havacılık tutkunları için oldukça keyifli bir okuma deneyimi sunuyor.
Gaybı Allah bilir ama Nur Risaleleri'nden yaptığımız bu alıntılardan, evliyanın gaybı bildiği sonucu çıkmaktadır.(Hâşâ) Nitekim bu kanaat Nur Risaleleri'nde açık olarak belirtilmiştir:
Madem Hz. Ali (R.A.) "ene medînetu'l-'ilmi ve 'aliyyun babuha" hadisine mazhardır. Hem madem Şah-ı Velayet ünvanını alarak
EFELYA'dan...
........
Elif, Ferhat'ı daha yakından tanımak için, çocukluğuna dair hatıralarını anlatmasını istedi ondan; sonra sesine bir avuç fesleğen katıp:
“Dur, önce anneni anlat, çok merak ediyorum, yaşıyor değil mi?”
“Yaşıyor değil mi?” cümlesiyle Ferhat birdenbire dağılmıştı.
“Hayır, yaşamıyor; çocukken kaybettim
Yaşar Kutluay, Mezhepler Tarihi Yönünden Said Nursî ve Nurculuk başlıklı makalesinde Said Nursî'ye izafe edilen özellikleri sıralayıp bu özelliklerin benzerlerini İslâm Mezhepleri Tarihi'nde aramış ve demiştir ki:
Bazı gerçeklere "hakke'l-yakin", "ayne'l-yakin" derecelerinde ilhamla vakıf olması özelliği de Said Nursî'ye mahsus kalmamakta, bu konuda bütün malûm imamlarla yani Şii imamları ve onlar dışında bilhassa Muhtar es-Sakafi ile birleşmektedir. İstikbalde olacak olayları şahıslar, zümreler, milletler çapında- vuku bulmalarından önce haber verme konusunda da yine Muhtar'a çok benzemektedir...
Yaşar Kutluay, Mezhepler Tarihi Yönünden Said Nursî ve Nurculuk, İslam Tetkikleri Enstitüsü Dergisi, cild III, cüz 3-4, 1959-1960, 221.
Ray Bradbury . Gerek bilimkurgu, gerek fantastik, gerekse korku/gerilim türünde verdiği eserlerini oldukça başarılı ve keyifli buluyorum. Bununla birlikte Türkçedeki beş kitabını okudum ve hepsinden de mutlu ayrıldım. Bunlar;
Büyük büyük gök ve hava olayları ile bu dünyanın ufak tefek gündelik ve bayağı işleri arasında bir münasebet aramak pek gülünç ve saçma bir haldir. İnsanların çoğu kainatın azametine göre kendi küçüklüklerini adeta hiçliklerini görebilecek görüş açıklığına ve keskinliğine sahip olmaktan pek uzaktır. İnsanlığın ortaya çıkışından beri halkın zihninde kökleşmiş böyle efsanelere daha dört günlük sayılan fenni hakikatler ve malumatlar üstün gelemiyor. İnsanlar bu boş zanlardan uzaklaşıp ne kadar az aldanırlarsa insanlık şereflerine o kadar yaklaşmış olurlar.