"Işık şehrine nasıl haber göndermeyi düşünüyorsun?" Dedi Şafak daha imkânsızmış gibi. "Lordların böyle bir gücü yok, Tanrıçaların bile böyle bir gücü yok" volta atmayı kesse de her kelimede hareket ediyordu. Kendini sıktığı ortadaydı ve sabrın Ateş krallığının iyi oldukları konulardan biri olmadığı da ortadaydı.
"Öyle mi?" Diye kurnaz bir şekilde güldü Daren. "Peki ya Gökyüzü Varisi'nin?"
Şafak bir müddet duraksadı...
"Ben yine hiçbir şey anlamıyorum!" Dedim.
"Tanrıçalar diyardan sorumlu ama birileri de Tanrıçalardan sorumlu. O birilerine bunlar yaramazlık yapıyor diyeceğiz baloncuk."
Gözlerinin pınarında
Bir bulut,
Boşandı boşanacak
Nerdeyse.
Aklımdan geçenleri
Okuyorsun su gibi.
Dünya gördü
Bizi boğazladılar...
Tutma gözyaşlarını
Onur da ağlar...
Bırak yıkansın gökyüzü,
Lacivert, yeşil, altın
Işıkları günbatının.
İşte şafaktayız gene
Çırılçıplak
Ve mavi.
İşte sanki dağ yeli
Ve işte sanki meltem...
Akşamüstüne doğru, kış vakti;
Bir hasta odasının penceresinde;
Yalnız bende değil yalnızlık hâli;
Deniz de karanlık, gökyüzü de;
Bir acayip, kuşların hâli.
Bakma fakirmişim, kimsesizmişim;
Akşam üstüne doğru, kış vakti
Benim de sevdalar geçti başımdan.
Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış;
Zamanla anlıyor insan dünyayı.
Ölürüz diye mi üzülüyoruz?
Ne ettik, ne gördük şu fâni dünyada
Kötülükten gayri?
Ölünce kirlerimizden temizlenir,
Ölünce biz de iyi adam oluruz;
Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış,
Hepsini unuturuz.
youtube.com/shorts/9izEuu3f...
Sakın ŞaşırmaOrhan Veli Kanık · Yapı Kredi Yayınları · 20235,4bin okunma
"Seni her düşündüğümde kalbimde bir yıldız kayar, gökyüzü boşalana kadar."
"O zaman gökyüzü sonsuza dek yıldızla dolu kalacak, çünkü seni düşünmekten asla vazgeçmeyeceğim."
Ruhunun bulandığı kanı,
en saf ruhlu su bile temizleyemez.
Kendine açtığın derin yaralarını,
suyun anlayışı bile silemez.
Bir karmaşayla çevrelenmiş aklını,
yolunu bulabilen su bile çözemez.
Korkunun ezgisiyle donatılmış bakışlarını,
suyun sakinliği bile söndüremez.
Karanlık suların içindeki yuvanı,
aydınlık öyle kolayca yenemez.
Gökyüzü, denizindeki yıldızların ışıltısını
her zaman pusulan olarak belirleyemez.
Yüzmek için kaldırdığın kollarını,
her hırçın dalga kabul edemez.
Yaralarını temizleyen su perisinin ağıtlarını,
karanlık sulardaki yaratıklar bile dinleyemez.
-ʚїɞ
Adam masaya
Aklında olup bitenleri koydu
Ne yapmak istiyordu hayatta
İşte onu koydu
Kimi seviyordu kimi sevmiyordu
Adam masaya onları da koydu
Üç kere üç dokuz ederdi
Adam koydu masaya dokuzu
Pencere yanındaydı gökyüzü yanında
Uzandı masaya sonsuzu koydu