Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İki büyük felakete şahit olduk. Birinci felaketi 1948'de İsrail kurulduğunda; İkinci felaketi ise 1967'de İsrail'in, Filistin'in geri kalanını (Batı Şeria'yı, Kudüs'ü, Gazze'yi), Sinay'ı Golan'ı ve Lübnan'ın güneyini işgal ettiğinde yaşadık.
Sayfa 114Kitabı okudu
Golan Tepeleri
"Biz İsrail'i, Yahudiler de devletsiz kalmasın diye mi kurduk? Golan'ı, sadece güvenlik için mi işgal ettirdik? Olursa İsrail ile yok olmazsa, başka bir devlet yoluyla Golan'a ilelebet sahip olmalıyız. Golan, Ön Asya'nın, dolayısıyla da dünyanın geleceğidir."
Sayfa 26 - KronolojiKitabı okudu
Reklam
Altı Gün Savaşı olarak da bilinen 1967 Arap-İsrail Savaşı ise İsrail'in Mısır, Ürdün ve Suriye'ye karşı hava saldırılarıyla başladı. İsrail bu savaş sonunda Gazze'yi, Doğu Kudüs'ü, Sina yarımadasını, Golan tepelerini ve Batı Şeria'yı ele geçirdi. Böylelikle İsrail, ilk savaşın ardından elde ettiği toprakları üç kat daha büyüttü. Bu yenilgiyle birlikte Araplar artık İsrail Devleti'nin bölgedeki hakimiyetini kabullenmek durumda kaldılar. İsrail Devleti'ni bölgeden çıkaramayacaklarını anladıklarında bu defa 1967 savaşından önce sahip oldukları toprakları geri alma mücadelesi vermeye başladılar. Filistin'de verilen mücadelenin başında Filistin Kurtuluş Örgütü ile el-Fetih bulunmaktaydı. el-Fetih'in kurucusu Yasir Arafat, 1967 Temmuz'unda Nablus'ta kurduğu karargahtan İsrail hedeflerine yonelik sabotajlar duzenledi. İsrail birliklerine karşı verilen bu mücadeleler yeterli olmayınca el-Fetih ve Filistin Kurtuluş Orgutu 1969'da birleşerek beraber hareket etmeye karar verdi. Ancak İsrail ele geçirdiği toprakları geri vermemekte ısrarcıydı ve bunu her defasında dile getirmekteydi
Sayfa 118Kitabı okudu
İsrail'in Arap hava kuvvetlerini yok eden ve İsrail'in Sina Yarımadası, Gazze Şeridi, Batı Şeria ve Golan Tepeleri dâhil hızlı toprak kazanımlarına yol açan ilk saldırısı buydu. İsrail'in çatışmaya iyi hazırlandığını ve zaferinin varoluşsal bir tehlikenin sonucu değil, uzun süredir devam eden askeri planlama ve stratejik avantajın sonucu olduğu apaçıktı.
Welatê Min Xerabe Ye
Welatê min ne ava ye Wekî bûka bêzava ye Herdem nav kul û cefa ye Berfa çiyan tev hela ye Li nav golan av ceva ye Lê ew av tev bereday e Li nav welat kes nemaye Welatê me tev vala ye
Dilbêzarê Bêkes
Arap yöneticilerinin ihanetinin belgelendiği savaş!
El-Fetih'in hareketleri neticesinde 5 Haziran 1967'de harekete geçen İsrail güçleri tarihe Altı Gün Savaşları olarak geçen süreçte Mısır, Suriye ve Ürdün'ü yenilgiye uğratmayı başardı. Mısır'dan Gazze ve Sina'yı ele geçirirken, Suriye'nin Golan tepelerini, Batı Şeria'nın tamamını ve Doğu Kudüs'ü işgal ettiler. 1948 Savaşı'nın sonunda, Filistinlilerin toprakları, sus payı olarak Avrupalı sömürgeciler tarafından diğer Arap devletlerine ihsan edilmişti. 67 Savaşı ile İsrail, bu diktatörlerin ellerindeki oyuncaklarını alıvermiş oldu. Artık yeniden Filistinlilere acınabilir, Kudüs Davası güdülebilirdi! Sadece Arap dünyası değil, bütün dünya şaşkınlık içindeydi. Yahudi dünyası bu başarıya bir türlü inanamıyor, aralarındaki inançsızlar bile Mesih'in askerleri olduğuna kanaat getiriyordu. Aslında en doğru analizi bir gazeteci yapacaktı: “Bu savaş Arap ordularının yenilgisinden ziyade, bütün Arap yöneticilerinin ihanetinin belgelendiği bir savaş olmuştur!”
Sayfa 139
Reklam
Korku Katilidir Aklın!
"Bilmek istediğime pek emin değilim, Golan." "Tabii ki emin değilsin, Janov, çünkü orada seni neyin beklediğini bilmiyorsun. Göze al!
1967 Arap-İsrail altı günlük savaşında, Ürdün Batı yakasında Suriye'de Golan tepelerini kaybetmiştir. Kuneytre kasabası dahil dört köyde yaşayan Kafkasyalılar, İsrail askerleri tarafından malları yağmalanarak göçe zorlanmışlardır. Daha sonra 12.000'in üzerinde Kafkasyalı mülteci olarak Şam Şehrine gelmiştir. İşte bugün Türkiye'de, Rumeli'de, Suriye'de Ürdün'de, Mısır'da Libya'da yaşayan Kafkasyalılar bu mutsuzların torunlarıdır.
Golan, uygarlığın ilerlemesi, özel yaşamın kısıtlanmasından başka bir şey değilmiş gibi geliyor.
Sayfa 126Kitabı okudu
Pelorat ya çok ötelerden ya da çok daha ötelerden geçmişi görüyor...
Pelorat, " Golan, uygarlığın ilerlemesi, özel yaşamın kısıtlanmasından başka bir şey değilmiş gibime geliyor" dedi.
Sayfa 126Kitabı okudu
174 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.