Kadın oturuyor, gölge ayakta kalıyor. Duvarın gölgesinin duvara ait olmaması gibi, o da kadına ait değil. Gölgeler ait oldukları nesneleri terk etmişlerdir. Onlar ilerlemiş olan geç öğleden sonraya aittirler.
Hiçbir işim yok. Böyle olduğu için de bir yere gitmeye vaktim yok, desem yeri. Belli bir işte olanlar iş saatlerinin dışında ne kadar özgür oluyorlar. İstediklerini başıboş gezenlerden daha büyük bir rahatlıkla yaparlar. İstedikleri yere giderler. Belli bir işi olmayanlar için olay hiç de böyle değil. Her an bir iş çıkabilir, bir avare için. Her an görülmeye değer bir şey olabilir. Öyle bir iş, öyle bir şey ki fırsat kaçırılınca yaşamanın, dünyada olmanın bile anlamı uçup gider. Bir kadın. Bir vapur. Bir ağaç. Söz arasında geçen bir nükte. Yalnız o an için görülmeye değer bir ışık. Bir gölge. İki sokak çocuğunun kavga etmesi. Ada, Boğaz iskelesinde yaz günü insana birçok şeyleri unutturabilen bir serinlik. Belki de akla ne gelirse hepsi.
Şu günlerde, "İyi misin?" sorusunu herkes aynı şekilde cevaplıyor: "Bu ortamda ne kadar iyi olunabilirse o kadar iyiyim." İç karartıcı haberler birbiri üstüne bir felaket kolajı gibi yapışıyor. Yapışıyor da çantasını çaldırmamak için trenle peron arasına sıkışıp parçalanan kadın, akşam yemeğini iştahla yememize mani olamıyor. Ormanlara atılan mazlum cesetler, izleyeceğimiz bir futbol maçının keyfine gölge düşürmüyor. Sevdiğimiz insanlara karşı yapılan büyük haksızlıklar karşısında bile, dudaklarımızdan ancak birkaç zayıf cümle dökülebiliyor. Üzüntü kalbe inemiyor, kalp buğzedemiyor.
Demedim mi bu hasret bitirir seni
Ay dolanır gider, yalnız kalırsın
Her gün yeni baştan dağılır, ufalırsın
Demedim mi yüreğim sevme!
İşte ne gözyaşı, ne yemin, ne söz....
Geri dönen hangi güvercinin var?
Senin hangi çiçeğini sakladı bahar?
Demedim mi aklım, inanma!
Bir gün naza çeker kendini demedim mi?
Görmesen zindana döner bu şehir...
Görsen,
Öncelikle kitap beklentimin altında kaldı. Fantastik bir tür olarak almıştım ama fantastikliği çok çok azdı. Tek bir olay fantastik sayılabilirdi. Onun dışında Kraliyet temalı bir kitaptı. Aşk, entrika konuları ön plandaydı. Yazarın dili akıcı ve basitti. Kitap okumaya yeni başlayanlar için çok uygun bir kitaptı. Kitap okuma geçmişi olana çerezlik
Bütün Şiirleri 3
Üç Nokta Beş Harf, Yalnızlık Heceleri, Gölge Masalı, Unutma Defteri adlı dört kitabın toplamından oluşan kitap Şükrü Erbaş'ın 2000- 2006 yılları arasında yazdığı şiirlerinin birleştirildiği eserdir.
Çok severek okudum. Herkese naçizane tavsiye