Bu neden aşk olmasındı ? Şimdi daha soğukkanlı yaklaşabildiğim o küçücük kelimeyi o günlerde uzak tutuyordum düşüncelerimden. Her aklıma gelişinde , ateşe uzanmış gibi geri çekiyordum kendimi. Bir yerlerden sızmaya çalışsa engelliyordum. Biliyordum ki bir içeri girse , bir aralık buluverse , orada ne varsa yakıp kül edecekti .
Sayfa 200Kitabı okudu
Reklam
"KENDİ" kimliklerimizi savurmak zorunda kalmıyor muyuz ki :/
Hepimiz ,onunla bildiğimizden , olduğumuzu sandığımızdan bambaşka kimliklere bürünmüş ve belki de kendimizi bile şaşırtan,yabancı , hatta irkiltici bir "ben" le yüz yüze gelmiştik. Belki doğru sorular değildi sorduklarım ?
Sayfa 199Kitabı okudu
Son zamanlarda hep yaptığım gibi, onun için üzülmeyi bir kez daha erteledim. İnsan hayatında öncelikler daima değişiyordu.
Sayfa 198Kitabı okudu
Benim habersiz olduğum,bir süredir köşelerinde bekleyen eksik bütün parçalar vahşi bir işgale girişmişti.
Sayfa 197Kitabı okudu
Reklam
Hâlâ ismini hatırlayamadığım o film kahramanı gibi duruşunu kapımda: Islak ve yapayalnız. İşte o zaman, unutamadığımı , değişemediğimi , hâlâ eski ben olduğumu kavradım. O tanıdık acı yerleşti içime; küçük kız , neredeydin ? Hangi gecelerin, gölgelerin, karanlıkların içinde yitirmiştim seni ?
Sayfa 196Kitabı okudu
Hastaneye giderken de çıkarken de gizli bir göz beni izliyormuş gibi tedirgindi hareketlerim. Sağıma soluma bakmıyor, asla olmayan , olmayacak birini arıyordum.
Sayfa 191Kitabı okudu
O zaman kavradım : Davranışlarım kesin bir soğukkanlılık taşıyordu.
Sayfa 190Kitabı okudu
Telefon sesleri üzerine hiç düşündünüz mü? Kalabalık bir büroda, derinden ve sıklıkla çalan o çekingen ötüşle , gecenin geç bir vakti , sessiz bir evde çınlayan o yırtıcı çığlık ne kadar da başkadır!
Sayfa 188Kitabı okudu
Reklam
Güçlü bir ağrı kesici yutmuş gibi ,her şey biraz uzak , bana değmeden geçip gidiyordu.
Sayfa 188Kitabı okudu
Oranda
Yüzümde hüzünden gölgeler varsa, O hüzün yüzündendir olsa olsa. Bilmiyorum, bu yaşamın çoğu yaşanmamışsa, Yaşanmadığı okunur, şimdi, daldımsa. Özledikçe yalnız durup-susup baktımsa, Sorulacakken nedeni nasıl sormadımsa. Geldiğini umudumda umudla umdumsa, Geleceğini görüyor-biliyordum, anlattımsa. O geçip-gitti ora’sına, ben görmedim, baktıysa. Derim ki şimdi, bir daha gelse de, sorsa. Sözümle, yüzümle, gözümle dedim, duysa. Bense buramda onu bekledim oysa. Yüzümde hüzünden gölgeler kaldıysa, İçimde örülen duvardan düşmüştür, çatladıysa.
Sayfa 257 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Bazı günler karşıma çıkan her varlık –özellikle mecburen günlük rutinimin bir parçası olanlar– bir harf değeri üstlenir ve bunlar gerek tek başlarına gerekse bir araya gelerek gelecekten haber veren ya da okült bir yazıya dönüşür, hayatımın gölgeler âlemindeki izdüşümünü çizer. Masam kanlı canlı insan-kelimelerle dolu bir sayfaya döner; sokak ise bir kitaptır; tanıdıklarla konuşmalarımız, daha az tanıdıklarımla rastlaşmalarımız – tabii çözmek için sözlüğe ihtiyaç duyduğum, ama anlamakta da zorlanmadığım cümlelerdir.
Avareyim, asudeyim, yorgunum Bilmiyorum neden sana vurgunum Erzurum garında, banklar üstünde Uyku tutmuyor karanlıkları Yitik düşlerimi kovalıyorum Gölgeler gidiyor; ben kalıyorum
Güneş dağın ardına Ateş kanıma düştü. Gölgeler duvarlara Elim yanıma düştü. Secdelerdeymiş Allah Bulmak alnıma düştü. Bedbaht kulu teselli Artık Tanrıma düştü.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.