"cesur ve onurlu diyecekler Halbuki suskun ve kederliyim" İsmet Özel'i tanımak için belki de en iyi yol şiirlerini okumaktır. Çünkü yayımladığı ilk şiirinden son şiirine her cümlesi onun kendini nasıl gerçekleştiğini açığa vurur. İnanç ve fikir hayatının nasıl değiştiği, Müslümanlığa nasıl geldiği şiirlerinde göze çarpar. Velhasıl varoluş sancıları içinde şiir yazmayı kendine sığınak görmüş kişidir İsmet özel. Ve tabi varoluş meselesini insana iliklerine kadar hissettiren. Neden böyle bir giriş yaptığımı açıklayayım öncelikle. Birazdan değineceğim Tahrir Vazifeleri'nde, ne dediğini bilenlerin düzyazı yazması gerektiğini söylüyor. Oysa şairlerin böyle bir derdi olmadığını. Hatta tam aksine şairler ne dediklerini bilselerdi ağızlarını açamazlardı diye devam ediyor. Bu cümlelerini okuduğum anda bile şiirlerindeki İsmet Özel bendeki yerini tamamen buldu. Her neyse bu kadar açıklama yeter. Artık "Tahrir Vazifeleri'ne geçebilirim. Ancak başlamadan şunları belirtmem gerekiyor: çok genel bir inceleme yapacağım. Bir de kitap tavsiyeleri hep incelemenin sonuna konur ama ben o kadar sabredemeyeceğim. İsmet Özel okuyun ve okutturun. Zira şiirde ve yazıda kelimeleri bu kadar güzel seçen bir araya dizen kaç yazar/şair vardır bilinmez. Felsefeci kişiliği ve varoluşçuluğu düşünüldüğünde İsmet Özel okumanın verdiği hazzın çok şeyde bulunamayacağı da bir gerçek. Kitabına her birimize seslenerek başlıyor. Yaptığı ilk şey bizimle yani okuyucusuyla arasındaki bağı ortaya koymak. Ki bu bile iyi bir yazar olduğunun göstergesi bence. Kitabın tek bir konusu yok. Çünkü zaten İsmet Özel kendini tek bir konuya, probleme bağlayan bir şahsiyet değil. Ancak yazının konusunu Tahrir Vazifeleri nedir? Sorusuna verdiği cevaptan bile anlayabiliriz. Çünkü sorunun cevabı, yaşadığı şunca yıl sonunda vasifesinin yazmak olduğuna inanmış olması ve bunu kendisinin görevi kabul etmesidir. Tahrir Vazifeleri (yazma görevi), ortama, içinde bulunduğumuz çağa uymamak ve bunların karşısında olduğunu göstermek için aklının kendisine çağrısıdır. Buradan da anlaşılacağı üzere bu görev kitabın konularını açığa çıkartıyor ki bunlar da varoluş ve medeniyettir. Zaten İsmet Özel'i İsmet Özel yapan da şiirlerinde olduğu gibi bu konuları tüm açıklığıyla işlemek. Burada da bunu çok iyi başarmış. Varoluşumuz ve kendimizi Batı Medeniyeti'nin kucağına bırakmamız meseleleri özellikle üzerine sorgulamamız gereken meseleler. Kaldı ki doğru ve yanlış konuları, giyim kuşam ve yeme içmedeki tekdüzelik, benzerlik ve sayamadığım birçok şey İsmet Özel'in sunduğu gibi uyduğumuz Batı medeniyeti tarafından şekillenmiş vaziyettedir. Ve bunlar üzerine durup bir düşünmek kendimizi sorgulamak bizim de vazifemiz diye düşünüyorum. İsmet Özel hepimizden önce bu vazifeye girişini; "Ben sen de benim kadar çıkmaza girmeyesin diye girdim çıkmaza" diye ifade ederek de önemini ortaya koyuyor. Yazmayı kendine görev bilmiş ancak bunu sırf yazmaktan kaçamayışından yani mecburiyetten değil isteğiyle (iradesiyle) de hem görev hem ödev benimsemiş birinden öğrenebileceğimiz çok şey vardır diye düşünüyorum. Seçtiği kelimeler, kurduğu cümleler ve ifadelerine diyecek söz yok. Ele aldığı konular ve deyim yerindeyse verdiği savaştan kendimize katacağımız çok şey var. Ayrıca şunu belirtmekte de fayda var: İsmet Özel yazarken düşünüp sorgulama yapıyor gibidir. Bu yüzden her konu başlığı da düşüncelerinin onu götürdüğü şekilde yazılmış. Bu sebeple kitapta genel bir düzen aranmamalı diye düşünüyorum. Yapılması gereken kendimizi bu düşünüşe, sorgulamaya bırakmak. Zaten okuduktan sonra isteseniz de kendinizi bundan alıkoyamayacaksınız. 2021 benim için İsmet Özel ile oldukça iyi başladı. 12 kitaptan oluşan bu vazifeleri merakla ve keyifle okumaya devam edeceğim. Tekrar hatırlatmak istiyorum: İsmet Özel okuyun ve okutturun. Keyifli okumalar.

Tahrir Vazifeleri 1İsmet Özel · Çıdam Yayınları · 19921,170 okunma

·

141 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.