Sanat felsefesini ontolojik düzeyde tartışıp bütün görüşlerinde olduğu gibi bunu da bir döngü (bengi dönüş) içerisinde anlatan Heidegger'in kendi metinlerini anlamakta zorlanıyor musunuz? Merak etmeyin, sadece siz değil biz felsefe okuyanları dahi zorlayan bir anlatım biçimine sahip Heidegger. Bu nedenle sanat felsefesi üzerine bir açıklamaya, pekiştirmeye ihtiyacınız varsa okunması gereken kitaplardan bir tanesi. Sanatın özünün, kökeninin ne olduğunu sorar. Ne ola ki buradaki şey, diğer araç gereçlerden ayrı bir noktada önümüze seriliyor. Sanat eserinde bu olan şey nedir ki bize hakikati verir? Var olanın hakikati sanat eserinde kendini gösterir. Bu nedenle ontolojik düzeyde kalır Heidegger. Çünkü her ne kadar fayda sağlayan diğer araç ve gereçlerden ayrılsa da sanat eseri eninde sonunda o da bir araçtır - ayrıldığı noktalar elbette var-. Bununla birlikte karşıt görüşleri de işliyor kitap. Schapiro ve Derrida'da bu tartışmaya katılıyorlar. Van Gogh'un tablolarından bir çift ayakkabı resmi üzerinden devam ediyor. Schapiro sanat tarihçisi olarak çok farklı bir bakış sergilerken ve kitaba göre de biraz yersiz olarak eleştiride bulunuyor. Derrida fenomenolojik olarak bakıyor Heidegger'in görüşlerine.
Heidegger'in bütün bir felsefesini anlatmayacağım burada tabiki de. Bunun için insanlar tezler yazıyor. Sonuç olarak hocamın kitabını eleştirmek elbette bana kalmaz fakat okumalarda önümü görmeme yarayan açıklayıcı bir kitaptı.