Kitap ince ama içerisi bir şölen.
İçerisi sürpriz kutusu.
İçerisi keyif.
Kitabı okumayanlar yazıyı okumaya lütfen devam etmesinler!!
Filip Filipoviç sokakta başıboş bir köpek bulur ve evine götürür. Besler, iyileştirir, bakımını yapar. Köpeğimiz çok mutlu ve kanaatkardır. Bulunduğu yerden hiç ayrılmak istemez. Ama Filip Filipoviç normal bir doktor değildir. Gençleştirme deneyleri yapan bir doktordur. Günün birinde ölü bir beden gelir muayenehaneye. Doktorumuz o sevimli Şarik'i alır ve ölü insan bedeninin hipofiz bezlerini Şarik'e aktarır.
Sonrasında insanlaşmaya başlayan köpek, insanların ikiyüzlülüğü, vurdumduymazlığı, keyif düşkünlüğü, hiçbir şeye tamah etmeme durumuna gelir ve artık daha da düşünebilen beyniyle, istedikçe ister, tehditler savurur, gizli işler yapar, çevresindeki insanları parmağında oynatır. Hatta kendine bir kimlik bile bulur, o güzelim Şarik olur Yandaş Şarikov!
Sonucu başarıya ulaşmış bu deneyin ucu yine deneyi yapan profesöre dokunur. O sevimli ve masum köpek adeta bir canavara dönüşmüştür. Ve o en güzel cümleyi söyler yazarımız: "Onun kalbi köpek kalbi değil, insan kalbi."
Çünkü bunca kötülüğü anca bir insan yapabilir. En tehlikeli hayvan insandır derler ya, bu kitap o cümlenin romanı adeta.
İçerisinde bol bol siyasi göndermelerin olduğu, Rusya'nın hiç görmediğimiz sokaklarında ve binalarında bize bir komedi-dram sunan yazarımıza 10 puan vermek bile az gelir.
