İyi ki önce bu kitabı okuyup daha sonra Deli Kadın Hikayeleri'ni okumamışım.
Bu kitabın o gizemli, mükemmel dilini diğer kitapta hissettiğim yazarın politik duruşu yerle bir ederdi yoksa. Karakter analizi yaptıran ve her kitabında böyle kendi görüşünü alttan alttan bezimsetme amacında olduğu korkusu yaşatan bir kitap diğeri.
Oysa bunu öyle çok sevdim ki... Her bir karakterin acısı, varlığı, doğaüstülüğü ama gerçekliği, şiirselliği ama açıklığı... Gerçekten mükemmel bir kitap okudum.
Bu kitap sayesinde Mine Söğüt romanlarına şans verebileceğime karar verdim. Hikayeleri, gerçek hayatta tasvip etmeyeceğim yönünü hissettirdiği için artık bende bir seçenek olamayacak ne yazık ki.. Romanlarla devam edelim! :)