Gönderi

Böylesi bir sistemi olmayan bir hayvan belirli uyaranlar yanıt vermeye ve davranışta bulunmaya devam edebilir ve hatta -belli çevrelerde- hayatta bile kalabilir. Fakat olayları ve sinyalleri, kendi değer-bağımlı yanıtlarının biricik tarihine dayanan ilişkiler kurmak suretiyle, karmaşık bir sahneye bağlayamaz. Sahneleri hayal edemez ve belli karmaşık tehlikeleri başından savmakta çoğu zaman başarısız olacaktır. Bilince yol açan ve bilincin evrimsel seçilimci avantajının altında yatan şey bu yetinin ortaya çıkışıdır.. Böylesi bir süreç ortadayken, bir hayvanın, beklenmedik durumları -en azından anımsanan şimdi içinde- kendi daha önceki değer-güdümlü davranış geçmişi bağlamında yapıcı ve uyumlu biçimde planlaması ve bağlaması mümkün olacaktır. Daha önce de belirttiğimiz gibi, eğer bilincin ortaya çıkışının altında yatan bir merkezi yapısal ilke varsa o da yeni anatomik temelli yeniden-girişli sistemlerin evrim esnasındaki belirivermesidir. Bu sistemler, değerlerin kısıt altında yeni bellek biçimlerini beyindeki algısal ve kavramsal etkinliklerle bağlantılandırmaya hizmet ederler. Birincil bilincin ortaya çıkışının ardından ve insanlarda dille birlikte üst-düzey bilincin evrimsel belirişinden sonra, sağkalımla ilgili en mühim kapsamlı değerlerden biri benliğin sürekliliği ve tutarlılığı olmuştur. Yeniden-kategorileştirici belleğe imkan tanımak için bozulmuş bir sistem içinde aralıksız işleyen yeniden-giriş, kesintisiz devam eden içsel ve dışsal değişime rağmen, bu sürekliliğin elde edilebileceği temel bir mekanizma sağlamaktadır.
Sayfa 155
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.