Kitabın arka kapağında şu cümleye rastlıyoruz ilk olarak: "Brezilya edebiyatının klasiklerinden, Şeker Portakalı, Jose Mauro de Vascincelos'un başyapıtı kabul edilir."
Bundan fazlası olduğunu okuyanlar çok iyi bilirler. Zezé, küçük bir çocuk. Henüz 5 yaşında. Yoksulluk denen illet ile çok erken tanışmış. Ne yazık ki yalnız değil bu dünyada. Yaramaz mı yaramaz, tüm çocuklar gibi.
Çocukların bilmemesi gereken şeyleri öğreniyor. Yoksulluğu, açlığı ve bir kenara atılmışlığı.
Sonra bir gün, her çocuğun ihtiyacı olan duyguya denk geliyor hemde hiç ummadığı bir yerde. Şevkat ve sevgiyi tadıyor.
Eğer ki bir çocuğa kötü davranirsan ondan bu sözleri duyarsın:
"Annem çok iyi kalpli; bana vururken üzülüyor ve hep yavaş vuruyor."
Eğer ki bir çocuğa sevgi gösterirsen,
"Bugün çocuklara misketler ve kartlar dağıtmaya çalışan benim, çünkü şevkat olmayınca hayatın pek değeri kalmıyor..."
Keyifli okumalar, tabi ki böyle birşey mümkünse...