İnsan hayatının en ücra derinliklerinde kalan, geçmişte yaşamış olduğu travmalar, hiç beklenmedik bir anda beklenmedik bir şekilde ortaya çıkabilmektedir. Bu travmalar hiç akıllara gelmeyecek bir şekilde dehşet verici büyük acılara sürükleyebilir. Hayatımızda yaşadığımız her ne olursa olsun, krizi farkedebilmeli ve yaşadığımız bizi sarsan olayların içerisinde dönüp durmamalıyız. Saygıdeğer psikiyatrist yazarımız “acılar paylaştıkça azalır” düşüncesini bu sürükleyici romanında sık sık bizlere hatırlatmıştır.
Yaşanmış bir olayı bizlere sunan bu roman olay örgüsüyle beni alıp götürdü. Bir insanın yaşamı bu kadar basite almasının, bencilliğinin ve yalnız kalma korkusunun hazin hikayesi...
Bizlere altın niteliğinde dersler çıkarmamızı sağlayan bu kitabı herkese tavsiye ediyorum.