Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

158 syf.
·
Puan vermedi
"Hesap Günü" bir uzun hikaye. Hikaye uzun, ama ömür kısa; hem de kaç yaşında son bulursa bulsun. Kafanda yapmayı planladıkların, yaptıkların, yapacakmış gibi olup bir türlü yapamadıkların. Neden söylüyorum bunları? Çünkü "Hesap Günü" bunlardan müteşekkil. Kitabı okuduktan sonra, Cemil Meriç'in "Mağaradakiler" kitabının girişinde yer alan Horatıus'a ait şu söz geldi aklıma; "Ne gülüyorsun? Anlattığım senin hikâyen." Paşazade Arif Bedir'in nezdinde; bizim, hepimizin hikâyesi Hesap Günü. Bedir Bey, cami avlusunda, kısa bir perdeden ibaret hayat sahnesinin son seyir makamı olan musalla taşındadır artık. Cenazesine gelenleri görmesiyle, onlarla geçmişe doğru bir yolculuk başlar. Musalla taşından konuşur Bedir Bey: "A, a! Paşa da gelmiş, hiç ummazdım doğrusu. Yanında Albay Şefik....Üniformalı iken nasıl bir rüzgar estirirlerdi bilseniz. Şimdi ikisi de emekli. Bir kasket, bir pardesü, kara gözlükler..." Cenaze, merasim için gelenlerle birlikte tam bir hesap gününe dönüşür; ahlaki erozyon, bürokrasi, siyaset, rüşvet, doğanın turizm nedeniyle yağmalanması, gençlerin psikolojik problemleri, dünya hırsı ve en nihayet ölüm. Her şey film şeridi gibi geçer Paşazadenin gözünün önünden. Yazar, Ankebut suresi 64. Ayetten hareketle; "Velhasıl dünya hayatı -İş- dediğimiz oyun ve eğlenceden ibarettir" diyerek kitabın içinde kitabı özetliyor, kitabı ya da hayatı da diyebiliriz. Hikâyenin sonuna doğru hâlâ cami avlusundayız, yazar son bir kez daha fısıldıyor kulağımıza: "Az önce orada biri vardı. Şimdi yok."
Hesap Günü
Hesap GünüMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20151,737 okunma
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.