Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Siyasî ve askerî çekişmeler bir kenara bırakılacak olursa, Medine"de birlikte yaşadıkları sürece, Müslümanlar ile Yahudiler arasında toplumsal ilişkilerin canlılıkla devam ettiği görülür. Her şeylerini Mekke"de bırakıp Medine"ye gelen muhacirlerden bazıları, Yahudilere ait Kaynukâ çarşısında ticaret yaparak geçimlerini sağlamışlardır.(43) Müslümanlar, malî açıdan kendilerinden daha iyi durumda olan Yahudilerden kimi zaman borç almış, (44) kimi zaman onlarla işbirliği yaparak kazanç sağlamış (45) ve kendileriyle ticarî ilişkilerde bulunmuşlardır.(46) Ehl-i kitaptan olmaları dolayısıyla onları kendilerine daha yakın bulmuş ve sosyal hayatta onları müşriklere tercih etmişlerdir. Zira Allah, Ehl-i kitap sayıldıkları için onların kestiklerinden yemeyi ve iffetli kadınlarıyla evlenmeyi mubah kılmıştı. (47) Allah Resûlü, Medine"ye gelişinden büyük rahatsızlık duyan, hatta kendisine suikastlar düzenleyen Yahudilere karşı gayet iyi davranmış ve uzlaşmacı tutumuyla onlarla anlaşma arzusunda olduğunu göstermiştir. Onlara her fırsatta İslâm"ı tebliğ etmiş (48) ve kendilerine şu müjdeyi vermiştir: “Kitap ehli olan iki topluluktan kim Müslüman olursa, onun için iki kat mükâfat vardır. O, bizimle aynı haklara ve sorumluluklara sahiptir. Müşriklerden kim Müslüman olursa ona da bir mükâfat vardır ve o da bizimle aynı haklara ve sorumluluklara sahiptir.” (49) Onları dinî alanda “ortak bir söz”e, yalnızca Allah"a ibadet ederek O"na hiçbir şeyi ortak koşmamaya çağırmış, (50) hakkında herhangi bir şeyle emrolunmadığı hususlarda onlara uygun davranmaktan hoşnutluk duymuştur.(51) Peygamber Efendimiz kıblenin Kâbe"ye çevrilmesinden önce bir müddet namazlarında Beytü"l-Makdis"e doğru yönelmiştir.(52) Ayrıca Yahudilerin âşûrâ günü oruç tuttuklarını görünce onlara, “Oruç tuttuğunuz bugün nedir?” diye sormuş, onlar da, “Bugün Allah"ın, Musa"yı ve kavmini kurtarıp Firavun"u ve kavmini (suda) boğduğu büyük bir gündür. Musa şükretmek için bugün oruç tuttu. Biz de (bu nedenle) oruç tutuyoruz.” demişlerdir. Bunun üzerine Resûlullah (sav), “Biz Musa"ya sizden daha lâyık ve yakınız.” buyurarak ondan sonra âşûrâ günü hem kendisi oruç tutmuş hem de oruç tutulmasını emretmiştir.(53) Müslümanların, İsrâiloğulları"ndan tarihî olaylara dair nakilde bulunmasına müsaade etmiş,(54) ancak “Ehl-i kitabı ne doğrulayın ne de yalanlayın...” (55) ve “Ehl-i kitaba bir şey sormayın...” (56) buyurarak bu konuda ihtiyatlı davranılmasını emretmiştir. 43 B2048 Buhârî, Büyû’, 1. 44 B5443 Buhârî, Et’ıme, 41. 45 T2473 Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 34. 46 M4078 Müslim, Müsâkât, 91; . D3353 Ebû Dâvûd, Büyû’, 13. 47 Mâide 5/5. 48 B5663 Buhârî, Merdâ, 15; . M4591 Müslim, Cihâd ve siyer, 61. 49 HM22589 İbn Hanbel, V, 259. 50 Âl-i İmrân, 3/64. 51 B3558 Buhârî, Menâkıb, 23; M6062 Müslim, Fedâil, 90. 52 Bakara, 2/143-144;﴾B4486 Buhârî, Tefsîr, (Bakara) 12. 53 M2658 Müslim, Sıyâm, 128;B2004 Buhârî, Savm, 69. 54 B3461 Buhârî, Enbiyâ, 50. 55 B7542 Buhârî, Tevhîd, 51. 56 HM14685 İbn Hanbel, III, 338.
Sayfa 268Kitabı okudu
·
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.