Kitap birbirinden bağımsız iki küçük yapıttan oluşuyor. Ben sadece ilk öyküyü kendimce yorumlayacağım. Jakob Mendel 33 sene önce hahamlık tahsili için köyünden çıkıp Viyana'ya gelir. Tahsile başladıktan sonra yehovadan yüz çevirir ve kendisini adeta kitaplara adar. Gluck kahvehanesine yerleşir. Orası Mendel'in kitap alemi olmuştur artık. Kahvehanede hoş karşılanır. Kendisine ait bir masası vardır. Sabahtan akşama kadar kitap okumaktan başını kaldıramaz. Kitaplara dair ne varsa hafızasına kazımıştır; yazar adı, basım tarihi, konusu vesaire. Dünyadan bağını koparırcasına bir yaşam sürer. 2.el kitapları toplar, uygun fiyata satar. Çünkü onun dünyasında paranın hiçbir önemi yoktur. Geçimini sahaflık yaparak sağlar. Tüm hazinesi kitap sevgisi ve bilgiden ibarettir. Mendel'in bu yaşamı 1. Dünya Savaşı'nda Avusturya' nın rol almasıyla yerle yeksan olur. Yaşadığı sıradışı olay onu kitap aleminden uzaklaştırıp hasta edecektir. Fazla ayrıntı vermeyeyim zira savaş, anlaşmazlık Mendel için çok uzak kavramlardır. Dile kolay 33 sene bir kahvehaneye her gün aynı saatte gelip kitap okumaktan ve insanlara bilgi aktarmaktan başka bir faaliyeti yoktur. Yukarıda kitaptan alıntı yaptığım cümle vukuu bulacaktır. Kitaplar bizi ölümden sonra da birleştirir. Tıpkı Sahaf Mendel ile o delikanlı gibi.

Sahaf MendelStefan Zweig · Yordam Kitap Yayınları · 20208,4bin okunma

·

4 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Yaren Kitaplığı