Benim ilk okuduğum kitabıydı sanırım ve ben de pek beğenemedim. Ama kötüdür diyemedim.
Çünkü; şöhretin insana ne getirdiğini ve neler götürdüğünü, nelere mal olduğu aktarması kitaba kötü dememe engel oldu. Ama yine de kötüleyeceğim biraz sanki.
Yer yer insanın sinirleri de bozuluyordu. Karekterlerin ahmak olması özellikle baba ve oğulun ahmak olması. Yazar onları saf olarak göstermek istemiş belki ama bunu abartınca karekterler kitabın ilerlemesiyle saflığı aşıp ahmaklaşmış olarak devam ediyor. Bu da insanı okurken sıkıyordu.
Diğer karekterler ise geneli zaten alkoliklerden oluşuyordu. Yazar bu kitapta sanki alkole karşı biraz iyimser yaklaşmıştı. Nasıl desem yani alkolü hiç kötülemiyordu gibi ve içenin de dertten içiyormuş gibi gösterilmesi şaşırttı beni.
Kitabın başında dindar kadının alkol içen birine varması ve ne olacak canım alkolü bırakır evlenince deyip pek de üzerinde durmaması ve yazarın da bunu hoş görmesi bana ilginç geldi.
Yazarı bu alkol konusunda yargılamam bu sebeptendir:
Yazarı tasavvufa, dindar kesime yakın biliyorum ve kendisi de bunu kitaplarında yansıtıyor. Hal böyle olunca alkol konusunda da tavrını buna göre belli etmesini beklerdim.
Düşüncem bu :) Çok mu kötüledim :))