Gönderi

Büyük bir padişah bize bir elma hediye verse bu hediyeyi severken, ondan alacağımız lezzet de iki türlüdür: Ya elma elma olduğu için sevilir, ya da padişahın hediyesi olduğu için kıymetler üstü aşkla muhabbet edilir. Elma elma olduğu için sevilirse kendine has tadından, elma kadar lezzet alınır. Yiyip bitirdiğimizdeyse, artık geriye bir şey kalmamıştır. Elmayı yerken; aynı zamanda ona duyulan sevgi ve lezzeti de bitiririz. Haz gider, sıkıntı kalır. Halbuki padişahın hediyesi olduğunu hatrıınızdan çıkarmasak, o elma kendisinden çok daha büyük, hatta sınırları olmayan bir anlam ifade edecek. Çünkü o ikram ile padişah şahane bir iltifat göstermiştir. Bu yüzden o hediye başlar üstünde gezmeye layıktır. Hem padişahın iltifatının kılıfı olan o meyvede öyle bir lezzet vardır ki bir elmanın hazzı binlerce elmanın üstündedir.
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.