Şair. 1 Haziran 1960, Antakya doğumlu. Antakya
Lisesinden mezun olduktan sonra Almanya’ya gitti. Frankfurt Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi.
Taş Yürekli(1983) adlı bir şiir kitabı vardır.
Büyük bir padişah bize bir elma hediye verse bu hediyeyi severken, ondan alacağımız lezzet de iki türlüdür:
Ya elma elma olduğu için sevilir, ya da padişahın hediyesi olduğu için kıymetler üstü aşkla muhabbet edilir.
Elma elma olduğu için sevilirse kendine has tadından, elma kadar lezzet alınır.
Yiyip bitirdiğimizdeyse, artık geriye bir şey kalmamıştır.
Elmayı yerken; aynı zamanda ona duyulan sevgi ve lezzeti de bitiririz.
Haz gider, sıkıntı kalır.
Halbuki padişahın hediyesi olduğunu hatrıınızdan çıkarmasak, o elma kendisinden çok daha büyük, hatta sınırları olmayan bir anlam ifade edecek.
Çünkü o ikram ile padişah şahane bir iltifat göstermiştir.
Bu yüzden o hediye başlar üstünde gezmeye layıktır. Hem padişahın iltifatının kılıfı olan o meyvede öyle bir lezzet vardır ki bir elmanın hazzı binlerce elmanın üstündedir.
Aşk ve Said Nursî deyince aklıma iki şey gelir. Kitabı rafta görünce yine bu ikisi geldi aklıma. Şefkati aşka üstü tutuşu. Bir de aşağıda alıntıladığım kısa metin.
"Gizli, kusursuz kemal ise, takdir edici, istihsan edici, "Maşaallah" deyip müşahede edicilerin başlarında teşhir ister. Mahfî, nazirsiz cemal ise, görünmek ve görmek