Stefan Zweig’ın Balzac biyografisini sözde Balzac okumaları ile birlikte götürecektim ama elimden bırakamadım kitabı.Böylece kronolojik Balzac okumasının başında bitirmiş oldum biyografiyi.
Stefan Zweig Balzac biyografisinin iki cilt olması gerektiğini düşünüyormuş, fakat ömrü yetmemiş.Tıpkı Balzac’ın İnsanlık Komedisi’ni tamamlamak için ömrünün yetmemesi gibi.
Balzac’ın annesiyle olan ilişkisi çok ilginçti.Balzac uzmanlarının bile sayısından emin olamadığı kadar çok sayıda takma adla ya da hayalet yazar olarak kitap yazması çok şaşırttı beni.Lord R’hoone ve Horace de Saint Aubin adları kullandığı takma adlardan bilinenler.
Başarısız iş girişimleri, bitmez tükenmez borçları, alacaklılarının âdeta kapısında yatmaları, aristokrasiye olan düşkünlüğü hiç kafamdaki Balzac ile bağdaşmadı.
Aşkları yaratımlarında çok etkili olmuş.
Çalışma ritüelini de şöyle anlatıyor Stefan Zweig:“Kâğıt ve kalemiyle birlikte, masası ve cüppesi kadar alıştığı cezvesini üçüncü çalışma malzemesi olarak her yere taşır.Kahvesini hazırlama işini kimseye bırakmaz; çünkü kendisinden başka hiç kimse bu uyarıcı zehri ona bu denli kışkırtıcı koyulukta ve sertlikte hazırlayamamaktır.Böylece batıl fetişizmle sadece belirli bir tür kâğıdı, sadece belli biçimdeki kalemleri seçtiği gibi, aynı şekilde kahve türlerini de özel bir usule göre ölçülendirir ve karıştırır.” syf 211
Çok büyük ilgiyle okudum, Balzac Bir Yaşamöyküsü’nü.