Arkadya Yayınlarının kadın yazarlara değer verdiğini ve önünü açtığını gururla belirtebilirim sanırım.Kitapta aslında her gün toplumda yaşadığımız "kadının bir yeri olmadığı" düşüncesi ağır basıyor.Nitekim olaylar Afganistan da geçiyor,suç ve suç unsurları da malum orada oldukça katı.Romanın baş kahramanı Zeba'nın acıklı hikayesini üzülerek ve şaşırarak okuyacaksınız.Genç avukat Yusuf'un mücadelesini takdir edecek,anne Gulnaz'ın doğaüstü güçlerine tanık olacaksınız.Duanın ve büyünün yarattığı etkiyi bazen şaşırarak bazen huzurla okuyacaksınız. Chil Mahtap isimli hapishanede yer alan kadınların aslında suçlu olmadığını,sebepsiz ve niçinsiz terk edildikleri suçlarla başa çıkmaya çalıştıklarını Zeba'yı ise kendilerine seçilmiş bir kurtarıcı gibi gördüklerini,ondan öğrendikleri iki dizeyi farklı farklı yorumlayarak geliştirdiklerini göreceksiniz. Zeba'nın kocası Kamal'ı öldürdüğünün,olaylar karşısındaki tavrının,dört çocuğunu geride bırakışının etkisi yadsınamaz.Küçük bir kızı korumak adına göze aldığı idam cezası karşısında bile son ana kadar umutla bekleyen Yusuf'un azmine ayrı parantez açmak lazım.Büyücülük,zina,Müslümanlık ve Kur'an konularının iç içe olduğu hayata penceresiz bir evden bakmak misali kadını ve ülkedeki konumunu irdeleyen sonu sürprizlerle biten okunası bir kitaptı.

Penceresiz EvNadia Hashimi · Arkadya Yayınları · 2020407 okunma

·

11 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.