Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

256 syf.
9/10 puan verdi
·
31 günde okudu
Portreler Galerisi
İlber Ortaylı’nın kaleme aldığı “Defterimden Portreler” adlı kitap iki bölümden oluşuyor: Tarihten Portreler ve Çağdaş Türkiye’den Portreler. İlk bölümde Türkiye ve dünya tarihinden komutan, padişah, devlet adamı, sanatçı ve edebiyatçı kişilikleri görmek mümkün… Temmuz ayına ismini veren Julius Caesar (Sezar) ile başlıyor kitap ve Ağustos ayının sahibi Augustus ile devam ediyor. Fatih, Kanuni ve Yavuz üzerine yazılmış, diğerleri gibi kısa ama doyurucu yazılar da eserde yer alıyor. Fatih’in Rönesans dönemi doğu-batı medeniyetine hâkim olan münevver kişiliğini, Yavuz’un Doğu ve Orta Doğu politikalarını, Kanuni’nin kuyumcu eğesini kılıç kadar maharetle kullanmasını ve bu üç büyük padişahın şairlik yönünü öğreniyoruz. Etnik kökeni tartışma konusu olan Mimar Sinan’ın kafası bugün yerinde yoktur. Bizi de kökeni değil onun Osmanlı medeniyetine katkıları ilgilendirir ve Koca Sinan Osmanlı mimarıdır. Rüyasında, seyahat ya Resulullah ile kendisine sağlık ve seyahat bahşedilen Evliya Çelebi, gezmeyen bir milletin tek gezginidir adeta. Tanrıyla İspanyolca, kadınlarla İtalyanca, dostlarla Fransızca ve atlarla Almanca konuşulur diyen V. Karl nam-ı diğer Karlos Kral ve Osmanlıyı yenen Prens Eugen eserde yer alan diğer portreler. Reform devrine şiddet lazımdır. Fakat III. Selim’in mahir olmadığı bu alanda, kuzeni II. Mahmud doruk noktasıdır. Öyle ki “Büyük Petro başta Prens Mençikov dâhil bütün adamlarını sopadan geçirirken, II. Mahmud Han ise o kadar zahmete ihtiyaç duymaz, cellada teslim edermiş.” Kemal Sunal’ın başrolünü oynadığı “Tosun Paşa” hayali bir karakter değildir ve Devlet-i Aliyye’nin Batılı büyük devletlerin kontrolüne girmesine sebep olan Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın oğludur. Eserde kadınlar da unutulmuş değil. Kösem Sultan ve Çariçe II. Katerina eserde yerine almış. Kösem’in iktidar oyunlarının yanında ne kadar yardımsever olduğunu görüyoruz. Çariçe’nin de Voltaire ve Montesquieu ilgisine denk geliyoruz. Montesquieu’nun “Kanunların Ruhu Üzerine” adlı eserinde Rusya’nın otokratik yönetimine yapısal olarak cevaz vermesi bu ilginin sebebi anlaşılan. İlber Hoca, kitapta sadece hükümdarlara yer vermemiş. Müzisyen Ludwig van Beethoven, Ressam Amadeo Preziosi, şair Puşkin, büyük romancı Leo Tolstoy diğer isimler. Tolstoy’un Anna Karenina adlı romanının kahramanı, gerçekte bir düello sonucu hayatını kaybeden Puşkin’in kızının tasviridir. Rusya tarihinde de Tolstoy ailesi soyundan gelen birçok isim bulunmaktadır ve bu aileyi tanımak Rusya’nın yakın tarihinin labirentlerini keşfetmek anlamına gelir. İlber Hoca, Tolstoy için oldukça iddialı “Tolstoy okunmadan roman olabilir mi? Ve o okunmadan Rusya anlaşılabilir mi?” diye sormaktan da geri durmamış. İlk bölümün sonlarında II. Abdülhamid ve V. Mehmed Reşad’a yer vermiş Hoca. Abdülhamid’in denge politikasını, marangozluk yönünü, Anadolu’yu demiryolu ve okul ile buluşturmasını ve taht uğruna çatışmaya girmemesini görüyoruz. Hatta son günlerinde İttihat ve Terakki önderlerinin dış politika konusunda onunla istişare ettiklerini de öğreniyoruz. Son imparator Sultan Abdülhamid’dir ve sonrasında padişah olan V. Mehmed Reşad etkisiz kalmıştır. Adı ise Reşadiye isimli Balkan göçmenlerinin yerleştirildiği köylerde ve Reşat altınında yaşamaktadır.
Defterimden Portreler
Defterimden Portrelerİlber Ortaylı · Timaş Yayınları · 20171,656 okunma
·
48 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.