Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

434 syf.
8/10 puan verdi
Bugün gerek büyük gerekse küçük şehirlerde mega hayatlar yaşamaya çalışıyoruz. Etrafımızı rezidanslarla, plazalarla çevirdiler. Rezidanslarda oturmayı, plazalarda çalışmayı tek hayal olarak gören insanlarla dolu çevremiz... Starbucks ve muadillerinde "take away"ler yapıyoruz. İşe dönüp birtakım "meeting'ler set" ediyoruz. çok bunalmışsak, iş çıkışlarında arkadaşlarımızla "happy hour"lar geçiriyoruz. AVM'lere atıyoruz kendimizi alışveriş için... Çok acıkırsak menümüzü" king, extra, XL" hallere getiriyoruz. Aslında tüm bunlara bir eleştiri nazarında yazılmış bir kitap Oktay Sinanoğlu'nun "Bye Bye Türkçe"si... Kariyeri boyunca dilimizi yabancı dillerin etkisinden korumaya ve yozlaşmayı engellemeye çalışan Sinanoğlu, kitapta eleştiri ve fikirlerini dile getiriyor. Ona göre olaylar, 1950'lerin başında start alıyor. İngiliz ve Amerikan servisleri, Milli Eğitim Bakanlığı hizmetlerine girmeye ve eğitimimize el atmaya başlıyor. İngilizce bir ders oluyor ve Türk öğrencilere, Türk öğretmenlerce öğretiliyor. Sinanoğlu bu duruma çok karşı çıkıyor ve yabancı güçlerin dili sömürgeleştirme altına aldığını belirtiyor. Eğitim dilinin her alanda Türkçe olması gerektiğini, dilimizi kaybetmemenin önemini vurguluyor. İşlevsel bir dil olan Türkçe'nin, yabancı kelimelerin istilası ile günden güne eridiğini belirtir. Yaptığı her eleştiriyi, örneklerle destekler. Yani bu eserini, bir anadili koruma mücadelesi olarak düşünebiliriz.
Bye Bye Türkçe
Bye Bye TürkçeOktay Sinanoğlu · Alfa Yayınları · 20104,902 okunma
··
115 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.