1974 ten beri kendini bu iş için hazırlamıştı Günther Wallraff ama 1983 yılında harekete geçebildi.. Bir gazeteciydi ve kendi ülkesin de olsa bile yapılan haksızlığı görmezden gelemiyordu.. Bunu kanıtlamak için “En alttakiler’e “ katılmaya karar verdi.Kafasına siyah peruk,gözlerine kahverengi lens ve bıyık o artık Günther değil “Ali Levent “ adında Türkiye’den Almanya’ya çalışmaya gelmiş “yabancı”ydı! Türkçe bilmiyordu ama ona da bir çare düşünmüş ;annesi Yunan ve babası Türk ..anne ve babası o küçükken ayrıldığı için annesinin yanında büyümüş ve Türkçeyi öğrenememişti.. Ali Levent çeşitli işlerde,2 yıl inşaatlarda, McDonaldsda,Tyssen Holding de kaçak işçiler arasında,şöförlük,ilaç deneği olarak çalıştı... Gelişmiş ve (güya)demokratik ülkelerde yabancı işçilerin yaşadıkları cehennemi kendiside yaşayarak,işverenlerin daha çok para kazanmak için yabancı işçileri (özellikle Türkler) nasıl köle gibi kullandıklarını, (sağlık koşullarını önemsemeden,çalışma saatlerini hiçe sayarak) en ağır şartlarda çalıştırıldığı ve bu yabancı işçilerin içinde bulunduğu çaresizliği ve kabullenişi çarpıcı şekilde bizlere aktarıyor.. Üstelik yaptığı bu araştırmanın hepsini belgelerle, resim ve gizli çekim videolarla ispatlıyor! Kitapta bu kadar da olmaz denilen insanlık dışı muameleler ve kapitalizm çarklarını nasıl döndürüyor görüyorsunuz! Irkçılık ve aşağılanma da cabası.. Kitap çıktıktan sonra büyük ses getirmiş,birçok ülkede yayınlanmış.Edebiyat ve röportaj olarak birçok ödül almıştır.Gizli çekimlerle oluşan videolar belgesel haline gelmiş Berlin film festivalinde izletilmiş.. Gazeteci dediğin böyle olur dedirtiyor gerçekten! Yeri geliyor kendi girdiği kılığa o kadar inanıyor ki,Türklere söz söylendi diye kavga ediyor!Çalıştığı kötü şartlarda kömür ve Demir tozundan kronik bronşit hastalığına yakalanıyor..Yine de yılmadan tüm gerçekleri ortaya çıkarıyor!

En AlttakilerGünter Wallraff · Milliyet Yayınları · 1985198 okunma

·

13 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ayşe Akgün