Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Sevgili Dost, Şu günlerde, "İyi misin?" sorusunu herkes aynı şekilde cevaplıyor: "Bu ortamda ne kadar iyi olunabilirse o kadar iyiyim." İç karartıcı haberler birbiri üstüne bir felaket kolajı gibi yapışıyor. Yapışıyor da çantasını çaldırmamak için trenle peron arasına sıkışıp parçalanan kadın, akşam yemeğini iştahla yememize mani olamıyor. Ormanlara atılan mazlum cesetler, izleyeceğimiz bir futbol maçının keyfine gölge düşürmüyor. Sevdiğimiz insanlara karşı yapılan büyük haksızlıklar karşısında bile, dudaklarımızdan ancak birkaç zayıf cümle dökülebiliyor. Üzüntü kalbe inemiyor, kalp buğzedemiyor. Günün birinde, bir adam Demosten'e gelip dövüldüğünü söyler ve davasına bakmasını ister. Demosten ona, - Dostum, bu sözünüz doğru değil! der. Adamcağız bu sefer sesini yükselterek feryat - Ne yani, beni dövmediler mi! Bu inleyen sesi duyan Demosten, - Hah, şimdi hakaret gören bir adamın halini görüyorum, karşılığım verir. Sevgili Dost, Bir bedenin organları gibi olduğumuz söylenmişti bize ve biz buna inanmıştık. Çünkü bu sözün sahibi Peygamberimizdi. Vücudumuzun bir parçasının geçirdiği rahatsızlık hani bütün vücudu ateşler içinde bırakacak, bütün vücut bu rahatsızlıktan elem duyacaktı? Kol kesilirken dudak gülüyor; ayak kesilirken kollar el çırpıyor; bir göz oyulurken diğer göz futbol maçı izliyor. Bir cinnet olmalı bu!
Sayfa 136 - şuleKitabı okudu
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.