Ezop Masalları'nı çocukluğumuzdan beri çokça duymuşuzdur ve çoğunlukla Aisopos'un kim olduğunu bile bilmeyiz ancak bize La Fontaine gibi çok tanıdık gelir. Bilhassa masalları veya fablları seven çocuklar için Aisopos, âdeta ailenin bir ferdi gibidir, ki Aisopos gerçekten yaşamışsa muhtemelen Anadolulu bir seyyah ozandır. İtiraf etmeliyim ki yıllarca Aisopos'un kim olduğunu araştırmadım zira çocukluğumda onu La Fontaine gibi arkadaşım olarak benimsemiştim, belki de bilerek kapıldığım bu illüzyonu bozmak istememişimdir. Yıllar sonra Aristophanes okurken karşıma çıktı ve onun eski Yunan edebiyatına atfedilmiş bir isim olduğunu öğrendiğimde ziyadesiyle şaşırdım. Aristophanes'in eserlerinden önce Ezop masallarını okumadığım için hayıflandım zira önce masalları okumuş olsaydım Aristophanes'in anlattıkları bana daha aşina ve anlamlı gelecekti. Arkadaşım Ezop'u Herodotos'un Tarih'inde de görünce ayrıca mutlu oldum. Aşağıda Aisopos Masalları ile ilgili bir makaleden alıntı bırakıyorum. Bu makalede Ezop Masalları ile Sadi-i Şirazi'nin "Bostan" adlı eseri karşılaştırılarak iki eser arasındaki ortak noktalar ortaya konuyor (böylece okuma listeme Sadi'den Bostan ve Gülistan da eklenmiş oldu): "Daha çok hayvanların başından geçen olayları anlatan, insanlara ders vermek amacı güden [didaktik] masallarıyla tanınan Ezop, M.Ö. VI. yüzyılda Frigya’da doğmuştur. Fakat onun Trakya'da, Samos'ta, Sardeis'te, Mısır’da doğduğunu söyleyenler de vardır. Hatta Bandırmalı olduğu da yazılmıştır. Ezop Masalları, önceleri manzum olarak anlatılmış, daha sonraları yazıya geçirilmiş didaktik [eğitici] ürünlerdir. Bu masallar, insanlara toplumsal düzen içerisinde mutlu yaşama yollarını göstermeye çalışır, ahlâkî değerleri benimsetme amacını güder. Kaynaklarda fabl türünün kurucusu olarak anılan Ezop, bir halk ozanı görevi de görerek toplumun belleğinde birikmiş olan [sözlü geleneğe ait] anlatılarla birlikte kendi deneyimlerini ve gözlemlerini de dile getirmiştir. Hatta bu anlatılara benzeyen birçok masal, daha sonraki devirlerde gerek yazarlar gerekse anlatıcılar tarafından Ezop’un masallarına dâhil edilmiştir. Ezop masalları ilk kez M.Ö. 300 yılında Demetrios Phalereus tarafından, ikinci kez M. S. 100 yılında Babrios adlı bir şair tarafından 10 kitap halinde yeniden derlenip yazılmıştır. Ayrıca Latin edebiyatında Augustus ve Quintilianus, onun masallarını çok beğenirler. Bu masalların mutlaka Latin diline aktarılması gerektiğini bildirirler. Phaedrus, masalları ilk kez Latinceye aktarır. Bundan sonra Avianus da masalları yazmayı dener. XIV. yüzyılda Planudes adlı bir rahip masalları düz yazı şeklinde yazar. XVII. yüzyılda ise fabl ustası sayılan La Fontaine, büyük oranda bu masallardan yararlanarak La Fontaine Masalları diye anılan eserini ortaya koyar...Haklarında kısaca bilgi vermeye çalıştığımız Sadi ve Ezop’un yukarıda adı geçen eserlerinde temaları bakımından yaptığımız tasnif sonucu, bilhassa adalet, dostluk, doğruluk, bağışlamak, cömertlik, alçakgönüllülük, kanaat, sadakat, kendini bilme gibi değerler tespit edilmiştir. Her iki toplumun kültüründe bu değerlerin yüceltildiği, zalimlik, düşmanlık, hainlik, kendini beğenmişlik, cimrilik, açgözlülük, başkasına özenme, cahillik, kadir bilmezlik, yalancılık, bencillik gibi tutum ve davranışların ise yerildiği görülmüştür" (Doç. Dr. Çetin Derdiyok, 2003). Bu düşündürüp sorgulatan masalları başta çocuklar olmak üzere herkese tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar diliyorum. Kitapla ve sevgiyle kalın.

MasallarAisopos · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20132,450 okunma

·

60 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.