Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

400 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Yaşar Nuri Öztürk hocamızın kaleminden çıkan harika bir kitap. Din-Siyaset-Tarih üçgeninin temeline Kur'an-ı Kerim'in ayetlerini oturtan ve bu çerçevede bu üçgeni anlatan Yaşar Nuri Hoca, sanıyorum ki uzun süre boyunca güncelliğini koruyacaktır. Yaşar Nuri hocanın hayatına bakınca, öfkeli bir din bilgini görüyorum. Dini hassasiyetinden ötürü, dindaşlarına öfkelenen bir din bilgini. Sadece Maun Suresi üzerine yazdığı kitabı bile tek başına kendi büyüklüğünü ifade etmeye yeter diyorken, eserlerinin hangisiyle karşılaşsam, aynı büyüklüğü aynı saygınlığını fark ediyorum. Allah ile Aldatılıyoruz ama nasıl? Birileri bizi yıllardır kandırıyor. En hassas ve en cahil noktamızdan vuruyor. Hassasız çünkü Allah'tan korkuyoruz haliyle, cahiliz çünkü Kur'an'dan da korkuyoruz. Ne zaman birisi Allah dese, hemen secdeye kapanıyoruz, ne zaman birisi bize din adına bir şeyler söylese, hemen oturup dinliyoruz. Sonuçta, bir şey öğrenmeden kalkıyoruz. Kalkarken biraz daha soyulmuş, biraz daha kandırılmış, biraz daha aldatılmış oluyoruz. Bakınız FETÖ! ve ismini şu an yazamadığım diğer şeyler. İşte Yaşar Nuri Hoca bu durumları açıklıyor, müslümanları uyarıyor, dindarları, dindar görünümlü şarlatanlardan korumayı amaçlıyor. Bunu yaparken de, ne uydurma hadisleri ne uydurma menkıbeleri ne de gözyaşlarını kullanıyor. Sert dili ile engin bilgi birikimini, Kur'an'dan ayetlerle açıklıyor ve güncel örneklerle gözler önüne seriyor. Yaşar Nuri hocanın en çok itiraz ettiği nokta, Kur'an'ın mealini okumaya karşı çıkanlardı. Sevabı düşermiş, anlamı kaçarmış gibi yine dini hassasiyetlerimizi kullanarak yıllardır Kur'an'ı Arapça'ya mahkum ederek, kendi gemilerini yürüttüler. Eğer Kur'an'da yazılanları insanlar öğrenirse, birilerinin, özellikle de din tüccarlarının işine gelmeyecekti. Kendi istikballeri için ayetleri eğip bükenler, baktılar işin içinden çıkamıyorlar, ayetleri bükemiyorlar, bu sefer de hadis uyduruyorlar. Ağlıyorlar, abuk subuk menkıbelerle insanları uyutuyorlar. Günde 12 saat 15 saat çalışan insanlar, bir de inandıkları dinin kutsal kitabını Arapça'dan öğrenecek zamanı nereden bulsunlar? Mecburen, televizyondaki bu tipleri dinleyip iman tazeliyorlar. Ama aslında tazeledikleri şey iman değil, kendi sefaletleri kendi cehaletleri ve din tüccarlarının sefaletleriydi. Yaşar Nuri hoca gibi birisi çıkıp bunları söylemeye cesaret edemedi. Daha doğrusu bir din adamı çıkıp bunları söyleyemedi. Uğur Mumcu gibi gazeteciler söyleyebildi sadece. Onlar da yine din tüccarları tarafından lanetlenince, ortalık Hasan Mezarcı'ya, Adnan Oktar'a ve tabiki Feto'ya kalmıştı. Bugün çok şükür Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ümüz sayesinde Kur'an'ın onlarca mealine sahibiz ama en güvenilir meal yine Atatürk'ümüzün bizzat yaptırdığı Elmalılı Hamdi Hoca'ya ait olan mealdir. Hani şu fesli delinin din düşmanı dediği Atatürk... Hazır Atatürk demişken, milli mücadele döneminde Yunanlılarla, Fransızlarla, italyanlarla işbirliği yapan hacı-hocaları hatırlayalım biraz da. Onlar da aynı şekilde, Kur'an Türkçe okunmaz derlerdi, yeni yeni adetler çıkarmayın derlerdi. Ancak birileri istemese de bugün çok şükür okuma yazma bilen herkes, Allah'ın kelamını kendisi okuyabiliyor. Buraya kadar gelmişken, din iman diyenlerin, her fırsatta ecdadımızın kuşlar için mezarlıklara yaptırdığı çıkıntılarla övünenlerin DİRİ DİRİ insan yakmalarından bahsedelim biraz da. Perdeler tutuştu deyip sanki yanan insan değil de samanmış gibi davrananların kirli yüzlerinden bahsedelim. Madımak'tan bahsedelim, katliam diyemeyenlerin vaka diyerek geçiştirmesinden bahsedelim. Allah adıyla çocuk kesenlerden bahsedelim. Düşmanını bile bağışla diyen Allah'ın adıyla sloganlar atıp Alevileri katledenlerden bahsedelim. Ya da ben susayım, Yaşar Nuri Hocamız bahsetsin. İyi ki Yaşar Nuri Hoca gibi birisi çıktı da, bize bu gerçekleri daha açık gösterdi. Cübbeli'ye kalsaydık, Adnan Oktar'a kalsaydık, 10 Kasım'da Atatürk'ü anamayan Diyanet'e kalsaydık, halimiz haraptı.
Allah ile Aldatmak
Allah ile AldatmakYaşar Nuri Öztürk · Yeni Boyut Yayınları · 20091,009 okunma
··
132 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.